Kadin ve kadinlar gunu, eminim ki Simone de Beauvoir kadinlar gunu diye bir gunun varligini bile erkekler tarafindan kadini otekilestirmenin bir araci oldugunu savunurdu. Kadin dogulmaz kadin olunur diyerek Beauvoir aslinda kadin imajinin kulturel cevrenin etkilesimi sonucunda ortaya ciktigini savunur. Sonucta kadin fiziksel olarak farkli bir bedenden ibarettir. Ama ruh ve dusunce erkekten farkli degildir. Hem erkek egemenligini alt edecek bir kadin hareketi yaratmak hem de kadin kimliginin ne oldugunu ortaya koymak adina tek bir gunu kutlama olarak kabul etmek ne kadar dogru. 8 Martin anlami ve ortaya cikisiyla bugunku anlam konsepti arasindaki farki bilen kac kadin vardir acaba. Erkegin kadini kendinde gordugu eksiklikleri tamamlayan lego parcalarindan baska bisey olarak gormedigini dusunur beauvoir. Kadinin toplumda oteki olmadigini kanitlamasi icin kulturel zincirlerden siyrilip evrensel dogmatik pranga kulturu kabul ettigi evlilik kurumunu bu haliyle reddeder. Fizigin akildan ustunlugunun azalmasiyla kadininin birey olarak.kabulunun gerceklesrcegini savunmustur. Nitekim gunumuz kosullari bunu dogruluyor. Ben bugunun bir erkek olsamda kadin gunu olarak kutlanmasini gunle bile kadini sinirlandirip erkek hegamonyasini kabulu olarak algiliyorum. 8 mart hak arayan emekci kadinlarin baski ve zulme ugradigi gundur ve oyle kutlanmalidir. Erkege ait ozel bir gun yoksa kadinin olmasi kadina erkeklerce verilmis bir haktan ibaret gorunmekten oteye gitmiyor. Diger Simone yani Simone Weil ise idealist bir kadinin gucunu kanitlamistir dunyaya. Her iki Simone bilinmeden kadin olunmaz bence. 8 Mart Erkek Egemenliginin kadinlari avutma gunu kutlu olsun.