akıcı bir irvin yalom romanı. düşünmeye sevk eden bir kitap, sindire sindire okunması daha yararlı olur diye düşünüyorum.
varoluşçu bir psikoterapist olan yalom, hayatı ele almada insanları schopenhauer çizgisinden kierkegaard, camus, sartre, nietzsche çizgisine yöneltmeyi hedeflemektedir, her iki ele alış biçimi de hayatın irrasyonelliği gibi keskin hatlarda uyum sağlamaktadırlar fakat bu iki çizgi arasındaki fark; schopenhauer'in yaşam istencini reddetmesi ve inziva/yalnızlık benzeri yalıtılmışlıkları tavsiye etmesi, diğerlerinin ise yaşam istencini ve yaşamı her şeyiyle sahiplenmesi, sevmesi ve hakkını vererek yaşamak istemesidir. kısacası, diğerleri, schopenhauer'in aksine katı rasyonalizmin, mantıkçılığın soğuk odalarında hapsolmayı reddetmektedir.