moskova'nın 110 kilometre doğusunda
oka ırmağından öğrendim gümüş türküsünü ırmakların
durup dinlemeden akıp gitmenin ululuğunu
ırmak gemilerinden suya düşen ışıkların çağrısını uzaklara
oka ırmağından öğrendim hasretlerinin dalgın deliliğini.
yaz geceler oka ırmağı
ince kumları ve sedefleriyle
ak bir kadını yıkayarak
aktı odamda kalın kütüklerin arasından
yaz geceleri düşmedi dallarından zamanların yaprakları
gitmeden gittim adını hala bilmediğim topraklara