Astrologlarca başa gelen bütün kötülüklerin babası ilan edilmeye çalışılan gezegendir. Nein, öyle değildir. Satürn anlamı itibariyle bütün kötülüklerin babası olamaz, bu olgu astrologların her haltı iyimser şekilerle yorumlayayım da müşteri kaybetmeyeyim bakış açısından doğmakta. Sonra da bir şey oldu mu direkt neyin ne olduğunu açıklamak zor geldiği için "Satürn yaptı!" de... Bunlara kalsa Merkür Yay burcundayken kişi analitik düşünmekte başarısız olur ancak Merkür Yay doğrudan güçlü bir matematik algısı kazandırır. Neyse konu o değil, konu Satürn üzerindeki yanlış algı ve Satürn'ün tam olarak neyi temsil ettiği.
Bu arada gezegenler hiçbir zaman insanlara etki etmez. Onlar semboliktir ancak lafı uzatmamak için etkiliyormuş gibi anlatacağım.
Satürn'ün temsil ettiği anlamlar kabul ediyorum ilk bakışta pekte hoş değil. Temel olarak "Kısıtlanma - küçülme"yi temsil eder. Etrafında dönen halkalarıyla ve klasik gezegenlerinde en uzakta kalanı olmasıyla her daim "Sınır ve Limit" olarak algılanmıştır. Jüpiter prensibi ile ters çalışır. Astronomik olarak zaten hayvan olan Jüpiter aynen Astroloji'de de aşırılığı temsil eder ancak bu aşırılık gerçek bir aşırılık değildir. (Bir kısmı gerçek olabilir tabii.) Belli bir gerçekliğin üzerine kişiye gerçek olmayan illüzyonlar gösterir. Mesela 7. evdeki Jüpiter çok fazla insanla tanışmaya delalet eder ancak bu insanlar ne maddi ne manevi bakımdan hiçbir şey kazandırmayan sırf vakit kaybı insanlardır. Ancak Satürn ise tam tersi gereksizleri aradan çıkarır ve gerçekliğin soğuk yüzüyle karşı karşıya bırakır. Bu haliyle anlatınca sanırım Jüpiter Satürn'den daha ürkütücü görünmeye başladı.
Ve evet Transit Satürn - Yükselen ve Transit Satürn - Güneş kavuşumları. Yani Satürn'ün kişinin güneş burcundan (Normal burcu işte la) ve yükseleninden geçmesi olayı. Bu tarz kavuşumlarda kişi kendini boğulmuş hisseder ve hayatı yavaştan yavaştan yaşar. Kişi için hayat o sıralarda olduğundan daha yavaş geçtiği için durup o an ne yaşadığını fark eder. Bu çoğu zaman sıkıcıdır ancak kişinin ipleri eline alması oldukça kolaylaşır ve yaptıklarını irdeleme şansına sahip olur. Bununla beraber kişinin keyif aldığı şeylerin süresini de uzatanda Satürn'dür. Yani bu durum her zaman kötü değil. Tabii bu tarz kavuşumlarda kişinin ektiğini biçmesi gibi bir durum olur. Eğer kişi gerçekten şımarık bir hal almışsa ve kibrinden geçilmiyorsa Satürn gerçek olmayan aşırılıkları kişinin elinden aldığı için kişi birden neye uğradığını şaşırmış bir şekilde tepe takla olur. Satürn bu sıralarda gerçeğin yüzünü gösterdiği için kişi depresyona girebilir, intihara eğilim gösterebilir, ezmiş olduğu kişiler ona baktıkça keyif alabilir. Neyse ki bu Satürn transitleri hayatta 3-4 kez gerçekleşiyor. Ancak kişi zaten depresyonda ve mutsuzsa Satürn kişinin abartmış olduğu mutsuzlukları elinden alıp hayata daha hoş bir bakış açısıyla bakmasını sağlayacaktır. Yani, Satürn her zaman kötü bir anlam göstermez.
Satürn'ün yönettiği düşünülen iki burç var. Oğlak ve Kova. Oğlak Satürn'ün iç dönük yüzünü temsil eder. (Kadınsal form) Kişi hayatı yavaştan yaşar ve pek çok deneyim sahibi olur. Yaşlandıkça bu elde ettiği deneyimlerle doğru adımlar atar ve en tepeye çıkar. Kova ise Satürn'ün dışa dönük tarafıdır. (Erkeksi form) Kova burcu zeki ve lider ruhludur ancak insanlar Kova burcunu aşırı farklı ve doğuştan muhalif olduğu için pek sevmez. insanlar Kova burcunun yönetimi altında iken en doğru yoldan ancak en can sıkıcı yoldan giderler. Kova'nın neden bu yolu tercih ettiği pek anlaşılmaz ancak zaman geçtikçe insanlar Kova'yı anlar ve takdir eder.
Satürn'ün zıttında ise Güneş (Kova - Aslan) ve Ay (Oğlak - Yengeç) vardır. Bu iki gezegende varlığı ve kişiliği temsil eder. Ancak Satürn anti - varlıktır, gereksiz ne görürse alıp götürür ki bu iki gezegenin doğasına terstir, gereksiziyle gereklisiyle her şeye sahip çıkar bu iki gezegen.
Aslan - Kova zıtlığında liderler kavgası vardır. Aslan herkesin el çırparak desteklediği, Kova ise insanların diktatör dediği liderdir. Çünkü Aslan insanların duygularına oynar ve insanlara ciddi değer verir. Kova ise insanlarla anlaşıp onların gönlünü toplamanın değil kendi ülküsünü gerçekleştirmenin derdindedir. Ancak Aslan herşeyin eğlencesi ile uğraşırken Kova ciddi işlerle uğraşır. Bunun için insanlar beğenmedikleri Kova'nın işler ters gitmeye başlayınca ayağına kapanmaya başlar.
Yengeç - Oğlak zıtlığı ise korunup korunmamakla alakalıdır. Yengeçte aynen Aslan gibi işin kolayına kaçıp insanların duygularına oynar ve kendisini kabul ettirmeye çalışır. Derdi saklanıp güvende olmaktır. Zorluklara göğüs germeyi beceremez ve geçmişte takılı kalır çünkü ona küçük yaşlarında değer verilmiştir. Oğlak ise Kova gibi sevilmeyen adamdır. Ancak Oğlak geçmişinde sürekli ezilmiştir ve geçmişinde yaşamak yerine mutlu yaşamanın tek yolunun zorluklara göğüs gererek sonucunda gelene katlanmak olduğunu çözmüştür.
Sonuç olarak, öcü gibi korkuyorlar Satürn yoldaşımdan ama yedirtmeyiz.
Not: Bu yazıyı yazan yay burcu o gün 0 derece orbla Satürn - Güneş kavuşumunu yaşıyordu ve anası babası ölmediği gibi çokta büyük bir felaket görmedi.
