cemaatteyken beleşe fotokopi çektirdiğimiz kırtasiye. olay şöyle gelişiyordu:
fotokopi sırası beklerken, eleman zaten senin tipinden anlıyordu cemaatten olduğunu (yok lan, kolormatik gözlük takmıyordum. ama saçlar yana taralıydı. ehe ehe). konuşma çok az oluyordu. gözleriyle soruyordu, gözlerimizle cevap veriyorduk... ama öyle şahsi şeylerimiz değildi. misal, talebelere anlatılacak kitabın fotokopisi filan olurdu.