Ankara'ya ve kızılırmak'a çok yakın bir köy... Tozak köyü... Memlekette unutulmuş binlerce köyden sadece biri. Ve sıcak, güneş... Ekin biçen köylüler tarlada değil sanki ateş üstündeki bakır bir sacda alev alev pişmekte. Ve bu kavrulan coğrafyada bir gölgelik arayan kaplumbağalar...
Bu çöl misali köyde yıllardır yüzüne bakılmayan bir arsanın emekle, imeceyle bağ yapılması. Tam beş yıl el bebek gül bebek bu bağa bakılması, üzüm yetiştirilmesi... Ve sonra devletin bu bağa el koyması. Cahil ve yüzüne bakılmayan köylünün derdini anlatmaya çalışması fakat fayda etmemesi... Ve sonunda yoktan var eden köylünün altı yıllık emeğini kendi eliyle yok etmesi.
1960lı yılların Türkiye bozkırını harika bir şekilde ele alan ve toplumcu gerçekci edebiyatımızın muazzam bir örneği olan fakir baykurt'un enfes romanı.
"Köylü milletin efendisidir" sözünün sadece lafta kaldığı gerçeğini ve hükümet dedikleri zatın çatık kaştan ibaret olduğu coğrafyanın insanlarıyla 350 sayfalık bir dayanışma için mutlaka okunmalı.kır abbas'ın da eli öpülmeli...