kısacık hayatına (aslında 'yaratıcı yazarlık anlamında' çok geç başlayıp erken veda etmek zorunda kaldığı yazarlık hayatına da) her biri başyapıt niteliğinde 3,5 roman, bir nefis öykü kitabı, bir oyun, bir de günlük sığdırmış sevgili insan.
Günlüğünün sonlarında, tedavisi mümkün olmayan beyin tümörüyle yüzleşerek demiş ki:
"Düşüncem geç gelişti, biraz geç başladım; biraz da erken bırakmak zorunda kalıyorum. Geleceğini kaybetmek, yaşanan zamanı da boşlaştırıyor. Ne yapalım, henüz biraz da ayakta durma gücüm var; deneyelim, sonuç almaya çalışalım."
Ne kadar hüzünlü ve etkileyici yau. Bir elmayı çiğnemeden yutmuş gibi oluyor insan...