yurt dışında kaç metro istasyonu gezdin diye sorarlar adama.
ben şu şekilde cevaplıyım: ingiltere, amerika, italya, günay amerika, almanya, güney afrika ve daha sayabileceğim nice ülkelerde, metro istasyonu, terminal, havaalanı, bırak bunları trenler, üniversite, okullar evet okullar, devlet binası, yerel bina, müze, hastaneler ve daha pek çok sayabileceğim binalarda kilise vardır, pek çoğunda sinagog vardır hatta ve hatta pek çoğunda mescit de vardır. olmasa bile nezaketen ibadet etmek istediğinizi söylediğinizde bu gayri-müslimler can havliyle evet aynen öyle size uygun bir yer aramaya bir çözüm üretmeye çalışırlar.
ama burası türkiye tabiki. burda cuma namazı vakti her şeyin önünde namazın olduğunu bilmeyiz, önemsemeyiz, umursamayız. bilene, önemseyene, umursayana da saygı duymayız. duymayız kardeşim... al sana fetva git evinde kıl namazı. haa cemaat şart mı git o zaman kocatepeye kadar yürü kardeşim. acelenin olması namazı kaçırcak olmanın benim için bi anlamı yok?
sana sesleniyorum ey cuma namazı vaktinde metroda yürümeye zorlanan akıl, bari saygı duy da bir yerden vur voleyi hep kaybeden olma...
bir dost.
düzeltme: hee nezakete örnek mi istedin verelim kardeşim: ingiltere, tower of london müzesinde, middlesex college da talep üzerine hemen anında mescit açılmıştır. diğer bir örnek ise, güney afrikalı ortodoks arkadaşım türkiyede trenlerde mescit olmaması karşısında şoka girmiştir. güney afrikada trende kilise vardır çünkü.