Belki de Trakya'nin birileri tarafindan ozellikle sayilmaya ihtiyaci olmamasindan ileri gelir. Trakya kendine gayet guzel yeterli bir bolgedir. Trakya'ya da en kiymetli tarim urunleri yetistirilir, hayvancilik en kalitelisinden Trakya'da yapilir. Ciftci fakir degildir, koyleri goruntusu ve duzeniyle pek cok sehirin ortalama semtlerine tas cikarir. Trakyali kiz oglan demez cocugunu okutur, * Sehirlerde once tarima dayali sanayi sonra da diger is kollari gelismistir. Trakyali kendi halinde yasar gider, caliskandir, isinin gucunun kiymetini bildigi gibi keyfinin de kiymetini bilir. Kisacasi adamdan sayilmak ya da sayilmamak gibi derdi yoktur.
Deniliyorsa ki televizyonlarda trakya dizileri ile dogu dizilerini karsilastirdik, dogu dizisi daha cok cikti, bu da kendi icinde normaldir. Trakyalinin 8 er cocugu olmadigi icin, yuzolcumu acisindan da kucuk oldugu icin nufusu dogu illerinin nufusundan daha azdir, insanlar teelvizyonu actiklarinda memleketlerini ve kendi aliskanliklarini gormek istediklerinden hareketle, televizyonculugun da bir ticari faaliyet oldugu dusunuldugunde, dizilerin trakyalilari degil dogululari anlatmasi normaldir. Ayrica trakyalinin hayatinda aga, bey, tore, asiret, kan davasi yoktur, cok cok goc ve memleket hasreti vardir ki onun da dizisini yaptilar.
