- şevket o elindeki uludağ sözlüğün tilki'si değil mi lan nereye götürüyorsun hayvanı?
- değiştiriyorum abi kediyle.
- neden ki? sen severdin tilki'yi?
- anlaşamadık be abi evde sürekli trollük yapıyor.
- e sende haklısın. nereye götürüyorsun hayvanı?
- değiştirmeye dedim ya abi.
- barışırsınız lan. büyütmeyin çok.
- yok abi. rasim ozan kütahyalı gibi bağırıyor evde, geçen komşular bastı, şikayet ettiler! bende atarladım tokatladım. konuşmuyoruz zaten.
- oğlum tokatlanır mı tilki? çok tatlı nasıl kıydın lan?!
- rakı masasındaydım abi. yine bağırınca kafasına karpuz fırlattım. değmeyince sinirlendim tokatladım.
- hay elinin ayarına! ne oldu ya! bir şey olmadı umarım tilki'ye?
- yok abi benden şikayetçi olmuş. komiser fırçaladı beni. tutanak tuttular.
- doğaya sal oğlum. ne diye işkence ediyorsun hayvana?
- kasaba vereceğim abi, etliğe... belki kürkü işe yarar.
- oğlum manyak mısın saçmalama! bak ağlıyor hiç mi vicdanın yok?!
-ne saçmalığı abi, ben küvette banyo yaparım. suya kafamı sokarım saatlerce beklerim o sırada kapı çalarsa bakmam. tilki de bakmaz. niye bakmıyorsun der atar yaparım. sallamaz. artık yeter abi!
- lan şevket saçmalama getir ulan o hayvanı buraya!
- aha kasap geldi ben kaçtım abi!