benim için ayri bir tepside baklava yapmanı özledim. bütün sülaleninki ayrı olurdu benimki ayrı. kimseye dokundurtmazdın, bu tepsi mznin diye. kız gazetesini bile ayrı koyardın.
her yaz başında ev hazırlıklarını bütün köy duyardı. mzn gelecek diye ayrica dedeme her yaz düzelttirdiğin ikinci ev, oyun evimdi. her hafta pazardan oyuncaklarimi dizerdin biriktirirdin.
dedemle olan aşk maceralarınızı utangaç utangaç anlatmanı özledim. çocuklarınla babalarının arasinda kaldıkça gelip bana ağlamanı özledim be, onların yaninda nasıl soğukkanli oluyordun.
annemle babamı idare edişlerin... yüzmeyi ne kadar sevdiğimi bildiğinden köydeki arkadaşlarimla beni yüzmeye göndermeye ikna edişlerin. hepimiz traktörün arkasına doluşup ayçiçek tarlaları arasında girgir şamata gidiyorduk.
çiçeklerini özledim. her gün saatlerce uğraştığın kocaman bahçeni özledim. her yemekten önce bana toplattigin biberleri özledim. anneanne köftelerini özledim *
her akşam bir düğün olurdu, ay bu kiz aynı babasi diye hem bütün komşulara hem akrabalara çemkirişini özledim, durmadan endişelenip durmanı mesela. süslenmiyor şuna bak, kalk kiz oyna bak hadi diye ısrar edişlerini filan. o zamanlar işkenceydi ama şimdi güzel günlermiş diyorum.
sabah yan evimizde oturan binnaz yengeyle leyla ile mecnun ismail abi hooop tarzı muhabbetlerini. sonra ben orda burda düşünce yine tüm mahalleye ay kırdı yine kendini diye duyurup başima toplamanı. daha bu yaz kendini sakatladi diye millete anlatmıştın anneanne elimde bi kap yemekle ziyarete gelen vardı.
annem izin vermezdi hayvanlarla oynamama. sen gizli gizli kedi köpek ve civciv beslememe izin vermiştin. sonra kesip yemiştiniz ama sağlik olsun.civcivleri tabi.
sabaha kadar kapı önünde çekirdek çitlememiz mesela. allah'ım nerdeyse ilçe olacak kadar büyümüş eski bir köyün tüm yaşlilari mi beni tanır ya, valla bildiğin akranız yani hiç yabancılık çekmiyoruz.
evdeki herkesi yanyana yada yer yatağinda yatirip bana iki kişilik yataği vermen mesela, kız hangi anneanne damatları torunlari evin en kucuk odasina tıkıştırıp gelinleri de salonda yatirip en sevdiği torununa en büyük odayi tek başina kullanmasi için ayirir? iki ay bide.
kızınca trakya şivenle üç saat azarlamani bile özledim be oha. dedemin bütün huysuzluklarına dayanmanı sabrını bunun yanında anında parlayıp posta koymanı, aşırı zayıf ve minyon olduğun halde herkese kafa tutmanı filan. olsan keşke de içine çökük yanaklarını sıkamayıp dalga geçsem.
fesleğenleri bide. nerdeyse seni özlediğim kadar özledim. yaşlandın filan ama hala eski topraksin, hep sapasağlam kal.