televizyonda bir kaç kez canlı yayında denk geldim.
gayet makul, inandırıcı ve samimi konuşuyor.
ahmet türk daha sempatik ama kağıda bakmadan, canlı yayında hele siyaset alanının böyle gergin olduğu konularda güzel bir performans sergiliyor.
son günlerde tırmanan olaylarla ilgili "bunlar, dtp'yi de aşan olaylar. binlerce türkiye cumhuriyeti vatandaşının hassasiyeti var dikkate alınmalı, sosyoloji toplum bilimidir" filan dedi.
bir yönüyle tamamen katılıyorum.. ama kendilerinin sorumlu olduğu bir yönü de bulunmuyor mu bu gerginliğin?
mesela canlı yayında bu "hassasiyet"i dillendiriyor, savunuyor, konuşuyor.. o zaman binlerce genci sokakta polis terörü karşısında çırılçıplak bırakmak niye? onları terörize etmek niye?
demokratik olarak, inandırıcı ve etkili olabilecek bir konumda canlı yayında ifade edebildikleri fikirlerin, sokakta şiddet ortamında ifade edilegelmesi onların siyasi inandırıcılıklarını ve itibarlarını zedelemiyor mu?
mecliste öcalan'ın durumu ile teklif verilebiliyor, adalet bakanı ile görüşme yapılabiliyor..
kısacası bu insanların sokaklarda olmaması için dtp'nin de yapabileceği bir şey yok mu?
olayları demokratik olarak ifade edilebilirliği açısından değil de"sokaklarda taş atan toplumun hassasiyetleri" açısından değerlendireceksek o zaman başka "hassasiyetler"i de kucaklamak durumunda kalmaz mıyız?
canlı yayında cevaplasın, elbette editörler buraları da okuyordur.