korkunç hikayeler

entry25 galeri
    16.
  1. - Çöl cini (p.1 / 2) (Alıntıdır)
    Arkadaşlar, bu anlatacağım hikaye bir
    kitaptan alıntıdır. Sizi temin ederim ki
    gerçektir.... Bir tüccar gurubu, mallarını
    satmak için develerle çölü
    geçmekteydiler. Vakit akşam olunca çölün aşağı yamaçlarında bir yerde
    konaklamaya karar verdiler ve
    çadırlarını kurdular. Çölü iyi
    bildiklerinden nerde konaklayacaklarını
    ve nerede su olduğunuda iyi biliyorlardı.
    içlerinden biri, arkadaşlarına dönerek, "Şu tepenin arkasında su var. Ben, biraz
    su alıp geliyorum." diyerek aralarından
    ayrıldı. Aradan belli bir süre geçti ki ne
    gelen var ne giden. içlerinden bir diğeri,
    "Ben ona bakmaya gidiyorum. Başına
    bir iş gelmiş olmasın." diyerek tepeyi aştı ve gözden kayboldu. Bir süre sonra
    o da geri dönmeyince, diğerleri de
    gittiler; fakat giden geri dönmüyordu.
    En sonunda kervanda bulunan genç ve
    güçlü bir tanesi, yanına kılıcını ve bir
    arkadaşını alarak tepeyi aştı. Arkadaşı, ''Aman Ya Rabbi!'' dedi. ''Bir kadın var
    çırılçıplak ve çok güzel. Bizim arkadaşlar
    da orada eğleniyorlar. Ben de yanlarına
    gidiyorum.'' dedi ve hızla güzel kadının
    yanına koştu. Genç ve güçlü olan onun
    peşinden ağır adımlarla gidiyor ve onu engellemeye çalışıyordu. Adam, kızın
    yanına vardığında herkesin parçalanmış
    ve organlarının etrafa saçılmış olduğunu
    gördü. O güzel, çıplak bayan da baş
    uçlarında oturuyor ve cesetlerini
    kemiriyordu. Adam, öyle korkmuştu ki bir anda dizlerinin üzerine düştü. Bunu
    farkeden kız, arkasını döndü. Ağzının
    kenarları kanlı, gözleri ateş kızılıydı.
    Tırnakları ise bir deveninki gibiydi..
    Uzun saçları adamı ensesinden kavradı
    ve bir hamlede eliyle ciğerini söküp yanına bıraktı.. Kuvvetli olan, bu vahşet
    sahnesi karşısında sanki kılıcını
    kaldıramaz duruma gelmişti.. Sonra kız,
    gözlerini ona dikti. Ayakları yere
    basmıyor ve inanılmaz hızlı hareket
    ediyordu. Yaşadığı şoktan eli ayağı tutmaz duruma gelen genç, son söz
    olarak kendisine yaklaşan cine karşı
    Allah'a dua etti. Elinde birdenbire bir
    dua belirdi.. Genç, hızla duayı okudu.
    Duayı okumasıyla birlikte gökten bir
    yıldırım indi. Kıza öyle bir çarptı ki; kız, avret yeriden alnının çatısına kadar
    yarıldı.. Genç, şok içerisinde kervana
    döndü ve elindeki kağıtta yazan duayı
    kervancıbaşına gösterdi. Olan biten
    herşeyi de anlattı. Kervancıbaşı, pek dini
    bütün bir insandı.. Çöl cinlerini de duymuş olacaktı; ama inancı ve bilgisi
    zayıf gencin ona sorduğu soru farklıydı..
    "Ey kervancıbaşı, bu dua nedir neyin
    nesidir?" Kervancıbaşı, duayı görünce
    gözleri faltaşı gibi açılıverdi.. "Ey genç
    insan, işte kasların ve gençliğinin yetmediği bu hususta sana yardımcı
    olan dua, bir Kur'an ayetidir. Bu, Bakara
    Suresi 255'nci ayettir. Yani Ayet El
    Kürsi...!"
    5 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük