bir vakit önce, işe gelmek üzere servise binmek yerine uyumayı seçip, ilerleyen saatlerde kadrosuna dahil olduğum 09.20, ikinci köprü 202'sinde, derinlerine daldığım yol uykusundan uyandıracak derecede yaran bir diyalog/tartışma şöyledir:
ortam: çift katlının üst katı, arkalarda bir yer. tam işe gitme vaktinde ağzına kadar dolu bir otobüs içi.
oynayanlar: genç bir kadın, orta yaşlarda bir adam.
[arkadan gelen yüksek sesler tüm otobüs yolcularının dikkatini çekecek şekle ulaştığında, istemeden kulak misafiri olunan ve adamakıllı uyandıran* tartışma, orta yaşlı beyefendinin gazete okumasından çıkmıştır.]
genç kadın: lütfen gazetenizi hışırdatmaz mısınız beyefendi. çok rahatsız oluyorum.
orta yaşlı bey: pardon? nasıl hışırdatmam mı gazetemi okurken? gazete hışırtısından rahatsız olanı da ilk defa görüyorum.
genç kadın: sayfaları çevirirken hışırdıyo çok, rahatsızım. uyuyamıyorum.
orta yaşlı bey: ne yani, siz rahatsız olmayın diye aynı sayfayı mı okuyayım yol boyunca??????