sakız falına inanan insana imrenmek

entry2 galeri
    1.
  1. kafanızı yastıktan ayırmanın ilk güçlüğü ile aynı yastık üzerinde göz kapaklarınız ile yaptığınız günün son savaşı arasında kaç kişi ile karşılaşmış iseniz, bir o kadar ego politikası izlemek zorundasınızdır. karşınızdaki kimi zaman dost, kimi zaman etkisiz, kimi zaman ise egonuzu tedirgin eden insanlar olduğu için bu politika hisler dünyasında acı çekmenize ve günün sonundaki yorgunluğunuzun temel taşlarına sinmektedir.
    tüm bu duygular, düşünceler, yargılar, önyargılar vs. nin hafızanızdaki gereksiz ram işgalini hesaplarken hemen yan tarafınızda bir çocuk belirir. muhtemelen para üstüne alternatif olarak eline tutuşturulmuş nane aromalı sakızı ağzına katıp, onun ilk sertliğini dişlerine bir av gibi sunmanın zevkini yaşarken diğer taraftan minik sakız paketinin kırışıklığını düzelttikten sonra okumaya başlar.

    bir elinde yağ bir elinde bal
    ister ki hep yanında kal
    kalırsan en mutlu o olacak
    hem evide üzerine yapacak

    zihnen bunun gerçekleşebilme ihtimalinin virgüle hakaret sayılabilecek ihtimaller dünyasında fütursuzca gezinirken bu kadarcık şeyle mutlu olmasını hayretle izlersiniz. onu mutlu eden belki de ordaki ev değildi. birinin yanında kalmanın o kişiyi mutlu edeceği kehaneti de değildi. belki de onu mutlu eden tek şey bunun sadece kendisi için yazılmış olma ihtimaliydi. aynı falı 100 000 kişi de okusa hepsi de aynı mutluluğu duydu belkide. sonuç olarak sakız falını okumayanlara o fala inanmayanlara göre onlar okuyanlar daha mutlu oldular. bilenlere göre bilmeyenler daha mutlu oldular. soranlara göre sormayanlar daha mutlu oldular.
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük