sanal arkadaşlıklar

entry9 galeri
    2.
  1. bittiği zaman elinizde hiçbirşey kalmayan arkadaşlıktır.* hele konuştuğunuz kişiye peygambervari (bkz: prens mışkin) bir kişilik de yüklediyseniz ve ayrıca * arkadaşınız da karşıt cinstense, hergeçen gün gözünüzde büyütmeniz, arkadaşlığa dair şeyler düşünmeniz ve onla konuşmaktan zevk almanız kaçınılmazdır.

    ama bu sürecin başından sonuna kadar onlarca ve yüzlerce kez gözünüze batan-sokulan durumlar varken ve duygu ve davranışlarınızda dikkat etmeniz gereken noktalar varken, siz aldırış etmeyip herşeyi o peygambervari karakterin üzerinde meşrulaştırır, bunları önemsemeyip iyi niyetli tepkiler olarak kabul ederseniz, bir gün bu güya sözde arkadaşlık bittiğinde de boşluğa düşebilir, en fazla bikaç gün canınızı gerçekten sıkabilirsiniz. kendinizi (bkz: prens mışkin)in yerine koyun bi kere...o da böyle değil miydi? başkalarının adına cidden üzülmüyor muydu, olmadık şeylere kendini paralamıyor muydu? acıları da sanal değil miydi?

    özellikle karşınızdaki kişi kendini sanal dünyaya iyice kaptırmışsa ve sanal dünyayı gerçek dünya ile arasında ayrım yapmayacak derecede birbirine yapıştırmışsa, sizin için de tehlike çanları çalmaya başlamış demektir. zamanla sanal dünyayı gerçek sanmanız ve önemsemeniz kaçınılmazdır.

    ama siz bu kadar sanal olmadığınız, sanal yaşamadığınız için güya e-dostluğunuza artarak önem verirken, partneriniz sanallığın kendisine bişey kazandırmadığının ve kaybettirmediğinin de farkında olduğu için sizi silmekte çekince duymaz.

    doğal hayatta bile tanıdığınız arkadaş ve dostlarınızla, yüzyüze görüşmenin, o karşılıklı bakışmanın, jest ve mimiklerin, candanlığın, samimiyetin zevkini, tadını çıkarmak varken msn gibi soğuk, zor ve yalanın kırılageçtiği ortamlara değerli-candan dostluklarınızı düşürmeyin. gidin bir cafede, kahvede, parkta, sağda-solda biryerlerde buluşun ve konuşun dostlarınızla. msn ye veya lcd-crt monitorlere sıkıştırmayın dostluğunuzu.

    belki ilk ve son defa böyle birşeye giriştiniz. sanal dünyanın o kadar hızlı büyüdüğü günümüzde sana arkadaşlığı "ilerde umarım gerçeğe de döner" beklentisiyle normal karşılayarak bir dostluğa veya arkadaşlığa kaptırdınız diyelim kendinizi. emin olun elinize hiç birşey geçmeyecektir.

    gerçek dostlukları bile internette-pc ortamında yaşamamak gerekirken, olmayan arkadaşlık ve dostlukları internetten yani dijital ortamlardan yaşamaya çalışmak ve güya dostluklar kurmak çok ama çok saçma değil midir?

    arkadaşınızı nerde bulduysanız arkadaşınız aslında oraya aittir. barda bulduysanız barda kalır, oraya aittir. internette bulduysanız da işte oralarda biyerlerde, adsl modeminizde, ekran kartınızda, msn de, flash bellekte, dijital karakterlerin, bitlerin veya "0" ile "1" lerin arasında biyerdedir işte..
    5 ...