"Ara verelim, yapamıyoruz. Ben resmen boğulduğumu hissediyorum." dedi.
Zorlamayla her zamankinden farklı bir gülümseme takınmaya çalıştım. Bunun tebessüm olmadığını biliyordum ama ne yapayım ki.
"neden bunu istiyorsun ki, sen ve ben yan yana olunca neyi çözemeyelim ki?" dedim.
"anlamak istemiyorsun işte. Ben mutlu muyum değil miyim, ne haldeyim bilmiyorsun. Sadece kendini düşünüyorsun, kendi mutluluğunu!" diye tersledi bi anda.
Biraz daha gülümsemeye çalıştım. Kendimi düşünüyormuşum.
"sen beni kendine aşık ettiğinden günden beri ben kaldı mı ki? Ben kendimi sende buldum. Seni, seninle geçen günleri kendimden bir parça belledim. sırf o güzelim gözlerinin en derinliklerinde bir gülümseme görebilmek için ne hale geldim."
Gözlerim doldu bir anda. Ben miydim bu?
"uzatma istersen," dedi, "hazırlanmam lazım.".
Kendine iyi bak bile diyemedim.