evrimin yani devimin ; ilk çağlarında akılcılığın ve mantığın üstün olduğu '' bütün dinlerin yaşadığı bir sorun '' dinler zamanla çıkar odaklarının yönetimi altında kaldıkça ve bu çıkar odakları tüm çıkarımlarını o dinin ruhani boyutunu dibine kadar kullanma ve insanları ne kadar etki altında bırakırlarsa o kadar çok sömürü aracına dönüştüre bileceklerini bildiğinden zamanla kendi kurallar silsilelerini yarata bilmek adına dinleri yozlaştırmış , yozlaştırdıkları dinide halka hak dini olduğunu korkularına sığınarak '' cennet vaadi yada cehennem korkusu salgılama '' baskı altında tutmak ve baskı altındaki halkı istedikleri gibi yönlendirip kendi menfaatlerini sağlamaktan kaynaklı olduğu gerçeği önemli . bu odaklar insanların yani o insanların oluşturdukları toplulukların eğitimli olmasını istemez , istemez'ki sorgulamasın soru sormasın , bilgi edinmesin ve bilgisizliği ile tam biat sağlansın ; akabinde yaşanan cahillik kadere dönüşür ve toplumlar gerilemeye ve bilgisiz bireyler olmaya başlar , bilgisiz bir toplum geri kalmaya mahkum devletlerin oluşmasına sebebiyet verir netice ise son din olan islamiyetin başına gelenler . ilk çağlarında bilimde sanatta edebiyatta dünyayı şekillendiren islamiyet zamanla evinimini tam zıt kutupa çevirerek içinde bulunduğumuz evreye girmiştir , zamanında hıristiyanlığın başından geçenler sanki film yeniden oynatılıyormuş gibi islamiyetin başından geçiyor , lakin karşımızda koca bir örnek varken bu durumun sarhoş gibi başımızdan geçmesini beklemekte garip bir tutulma '' cehalet '' yapılması gereken bizden yüzyıllar önce yaşanmış bir devrimde saklı yani rönesans , islamiyetin kendi rönesas devrimini bir an önce yaşaması dileğiyle .
not : mustafa kemal atatürkün verdiği çabayı anlamamış olan insanların sayısının bu kadar çok olması bile ülkemizin içinde bulunduğu geri kalmışlığı alenen resmidir '' ona dinsiz denmesi çıkar odaklarının akarını kesmesinden kaynaklıdır yada onun yönetiim tarzını eleştirenlerin kanına dokunması bundandır .