kemal kılıçdaroğlu yaptığı bir açıklamada makarna kömür edebiyatını kesin demişti.
bu oy verecek adamlar okumuyor sanırım başganları ne diyor..
allahıma çok şükür eve 3 maaş giren insanlarız. mali durumumuz çok şükür iyi.
ne demişler, çalış senin de olsun.
edit :
hem alafranga hem klozet vardır.
ailede herkes namaz kılmaya özen gösterir, kılınmadığı zaman keşke kılsan denilir, kimsenin dövüldüğü kimsenin azarlandığı yoktur bu konuda. bayramlar seyranlar kandil geceleri çok özenle kutlanır.
ailemizde başı açık da bulunuyor, ama daha neden örtünmüyorsun çeşit baskıyı geçtim söylem bile duymadım.
tv de babamla beraber oturup her diziyi izliyorum.
favori dizilerimiz var,
siyasi programlarımız var,
arada araba deposunu fulleyip şehir şehir gezeriz, öyle ya çok okuyan değil çok gezip-gören bilir.
bir yere giderken ailemden izin almama gerek bile yok, güven ilişkimiz zirve yapmış durumda, istesem bugün bir başka şehre hatta ülkeye bile gidebilirim.
kuran-ı bol bol okuyan bir aileye sahibim, geceleri bazen babamın hafif sesle okuduğu kuran'la uyanırım, namazımı da kılıp tekrar uyurum..
bu sesi çok zaman sonra da hatırlayacağım, allah hayırlı ömürler versin ona..
yeme içme konusunda ise, allah olmayanlara da versin.
iyiyiz mutluyuz.
ikinci edit : yerde yemek yemiyoruz, herkesin tabağı ayrıdır.
üçüncü edit : kimse kimsenin ayağını yıkamaz.
büyük babam ben çocukken abdest suyunu döktürürdü bana, eşine de döktürmeye utanan bir insandı, kendisi hastaydı, felç geçirmişti o sıralar, ama tedaviye cevap vermiş ağır ağır da olsa hareketini yapabiliyordu.
bir elime su dolu tas bir elimde leğen alıp giderdim. namaz kılacak, ben de abdest alması için su dökeceğim diye sevinirdim.
abdest sıralamasını bilmeyenler için, ayaklar en son yıkanan uzuvdur.
ayaklara gelince, elimden tası alırdı rahmetli..
kızım bir insana ayak yıkatmak bir müslümana yakışmaz, insana saygısızlıktır derdi..