mussolini'nin okuduktan sonra altına sıçayazmasına sebep olan şiirdir *.
"yelkenleri edip fora/gelecekmiş orduların yeşil bosfora" mısralarında şair kendi ile tezata düşerek bir nevi diyalektik yapmıştır. bosfor da nere ola ki, hatta ne ola diye meraka garkeder insanı. sonra beyninin derinliklerinde adını hatırlayamadığı felsefecilerin tezi olan "tabula rasa değil ulan insan beyni" şeklinde özetlenecek fikriyatlarını müteakip "bosphorus" olmasın bu bosfor düşüncesi beyinde ufak çaplı bir tek kişilik beyin fırtınasına sebebiyet verir. fırtına beyin göçüne dönüşmeden durdurur kişiyi, zira birden bir şimşek daha çaktırır beyninin derinliklerinde. "okumakla yazılmaz ulan tarih, süngüyle yazılır, beyine de gerek yok aslında, doğal olarak beyinde kopan fırtınalara da" diye düşüneyazdırır. fakat düşünemez de, zira "düşünmek eylemi eski yunan filozoflarınındır" gerçeği gelir aklına.
durun ben de buaradan george bush' a bi mektup döşeyem.
ey bush oğlu bush
ey babasıyle kendisini w ile ayırabildiğim kişi!
duydum ki oval ofisi almışsın clinton' dan,
ama monica' sız oval ofisin ne manası var?
monica clinton' un, taksim meydanındaki turistler bizim,
devlet ise platon'undur...
abazanlar nasıl koşarsa karıya,
eşşekler de öyle seni kovalaya!!!...
hem sağ kanattan hem sol kanattan ataklar geliştir,
ofsayta düş, tartışalım ama söz hakemindir.
at, frambuazlı pasta, kılıç nedir ki!
at binenin kılıç kuşananın,
frambuazlı pasta muhtemelen fransızlarındır. *
ayrıca da gelirsen ekime,
gelmezsen skime kadardır!!!..
fakslayın bunu bush' a, aslını da kargoyla yollayın. orda onu kovalayacak eşek de yoktur, burdan bi iki tane paketleyin. yılbaşı zanlılarından şöyle ön saflarda olanları seçin.