" hareket bir küçük burjuva hareketi.
Küçük burjuvalar nitelikleri geregi atılgan, aceleci ve kararsız bir topluluktur... çabuk tepki gösterirler, örgütlenmeye pek tahammül göstermezler..yapıları daha çok hükmetmeye yatkındır... generallerin çok askerlerin az oldugu bir ordu gibi..
romantiktirler,
okumuş çocuklardır, beyaz türklerdir,
kavga etmeyi pek beceremezler... devlet kavramını çözemedikleri için " siyasal zor " karşısında nasıl davranacaklarını da pek kestiremezler.
Tarihimizdeki cılız direniş hareketlerinde hep ciddiyetin ağır bastığı bir ‘ politik direniş ’ kültürü vardı. Bu asık suratlı " devrimci duruş " kahrolsunlarla sınırlı sloganlar ve eylem biçimleri yarattı.....
"Siyasal zor" a karşı yigitçe direnildi belki ama iktidarın kendi ringinde dövüşmek adil degildi...
iktidarın en korktugu şey olan "otoritenin sarsılması ve alay edilerek küçük düşme korkusu" olayı ancak yıllar sonra GEZi de keşfedildi...
Onuru kırılan gençler , zorbalıga karşı bir spontane karşı-kültür, alay ve küçümseme hareketi başlattı.
Bu şenlikli hareket, şenlikli bir topluma belki sonucunda özgür ve adaletli bir topluma yol açabilirdi...kısmen başardılar...Sonuç yenilgi degildi, bu başlı başına ayrı bir derin düşünce konusu...
"Penguen’in muhteşem bir kapağı vardı. Karikatür Tayyip Erdoğan bir duvarın önünde durmuş, sloganları okuyor. Hani her biri birer mizah klasiği olan sloganları. Bakıyor bakıyor ve “Ya bunlar ne diyor, ben hiçbir şey anlamıyorum” diyor. Gezi dili budur işte. Sofistike, entelektüel, alaycı, zeki. Türkiye’nin yüzde 45’i de anlamadı. Ama bu dil var, bu gençler aramızda, bu zeka burada...."
Şimdi yapılması gereken siyasal zorun "ciddiyet " oyununu ve ceberrut devlet tavrını ciddiyetsizlikle, gırgırla ,t..şş..k geçerek bozmak olmalı..Zekası "bunlaaar ve onlaaaaaaaaaar " dan ibaret aptallara karşı bu oldukça adil......Bu yeni ve zevkli bir şey...
Hadi bakalım kolay gelsin..."