3 ocak 2008 istanbul kar yagisi

entry11 galeri
    11.
  1. ertesi gün girilir mi anlamı dedirten entry.

    ofistekilerin tamamı televizyonda şenliğe gitmiş, ofiste mevcut sorumlu olarak* sebahattin abi ile başbaşa kalıp bir yandan kahve içip bir yandan rapor yazarken karşılaşılan biraz abartan kar yağışıdır.

    aslında en başta sabah kadıköy-beşiktaş vapurunda lise yıllarının fantezisini yapıp balkonda kıç donarak içilen sigara eşliğinde karşılaşılmıştır kendisiyle. ancak umursanmamıştır fazla, boğaza bakılmıştır; sigara daha sert içilmiştir, gülümsenmiştir, eskiden tanıdığınız insanlara havanın soğukluğuyla yüz verilmemiştir.

    sonra gelirsiniz iş yerine, çıkarsınız yukarı kar bir aralığına durmuşken. bir süre ofistekilerle ilgilenirsiniz, hepsine "öle olsun böle olsun, nerval olarak sert ve ters bi adamım" diye çağırmanızdan sonra ofiste tek başınıza kaldığınızda; selahattin abi kahvenizi getirir ve o sevecen ve canayakın sesiyle size gülümseyerek söyler "kar bastırdı".

    o sıra dışarı bakarsınız, ve gün boyunca yetiştirmeniz gerek 50-60 sayfalık rapor uçmuş gitmiştir gözlerinizden. alırsınız kahvenizi elinize, kişiliğiniz tamamen değişerek selahattin abi'nin yanına gider 17. kattan dışarı bakarsınız.

    karın yağması o kadar güzel ve romantiktir ki, ulan siktiret selo abiyi; yanımdan bundan 2 önceki eski sevgilim olsaydı yanımda aşk bir daha başlardı dersiniz.

    aradan 15 dakka geçer... raporu bitirmem lazım diye dönersiniz, selo abi gülümser ve pencereden dışarı bakar; 3'de 1 maaşımı alan adam benden daha mutlu, daha huzurlu ve hayatın tadına benden daha fazla varmaktadır.

    işte bu acı koyar insana.
    2 ...