daha duyduğu lafı anlamlandıramayan insanların uydurduğudur. adam ne diyor: "sümerlerde fahişelerin başı örtülürmüş" diyor. sümerolojiye azıcık ilgi duyan bir çok insan bu bilgiye rastlar farklı kaynaklarda. başörtüsünü islama has bir şey zannedenler neyin kafasını yaşıyorlar merak ediyorum. ulan, islamdan yüzlerce, binlerce yıl önce de vardı zaten baş örtme geleneği. ha ama sen allahın kadınlara kuranda başlarını örtmesini emrettiğini savunursun falan, orası ayrı. saygımız sonsuz. fakat adam orada tarihi bir gerçeklikten bahsediyor ve ekliyor "bazen düşünüyorum acaba şimdiki başörtüsüyle ilgisi var mı?". yani diyor ki acaba sümerlerle başladığı sanılan bu gelenek müslüman araplarda da yayılmıştı da sonradan bize de mi girdi, diye soruyor adam.
evet, herifi savunacak değilim. ahım derken bokum diyen bir adam. yok başörtüsünden beyinlerine oksijen gitmiyormuş da, yok kendisi sonradan istanbullu değilmiş, yedi göbektir (hakkaten adamda o kadar göbek de var hani) istanbulluymuş da bilmem ne... ama hiç kimse kusura bakmasın, başörtülü bacılarımızın diğer insanlara yaptıklarıyla kıyaslarsam burada hiç bir şey yok.
daha geçen gün dolmuşta yanıma bir başörtülü teyze oturdu. önünde de küpeli bir eleman. yalan yok, ben de küpe taktırmayı düşünüyorum yıllardır ama kulağıma kıyamıyorum. kadın bu genci süzdü süzdü sonra bana döndü ve dedi ki elemanı işaret ederek "şu hale bak. cık cık cık. karı gibi küpe takmış utanmaz arlanmaz. peygamberimiz hep uyarmış bizi evladım, kadınlar kadın gibi erkekler erkek gibi giyinsin. şu hale bak, resmen rezillik."
çocuk hemen önümüzdeydi ve kadının dediklerini duydu. şöyle hafif bir geriye bakacak oldu, sonra vazgeçti. kadın da o sırada benden onay istiyor. ben de dedim ki "teyze, herkesin kendi kararıdır. biz bir şey diyemeyiz." kadının morali bozuldu, önüne döndü. yine cık cıkladı. "vah vah gençliğimizin haline bak, sen koru yarabbim" dedi.
bir iki hafta önce de kpssye başvurmaya gittim. önümde arkamda hep başörtülü kızlar. lisenin içindeyiz. liselerde de kıyafet serbestmiş herhalde. ben bilmiyordum. yanımızdan kıvırcık saçlı bir çocuk geçti. o sırada da kızlara bir şey sormuştum, konuşuyoruz yani. sonra karşımdaki kızlardan birisi çocuğa tip tip baktı, "o ne hal yaa öyle?" dedi. ne var dedi yanındaki kız. "kıyafet serbest diye iyice bokunu çıkarmışlar. bu ne hal yaa. ne kadar da çirkin. bence uzun saç serbest olmamalı. dingonun ahırına dönmüş okul" dedi.
içimden küfürler ediyorum ama sakin kalmaya uğraşıyorum. diğer kapalı kızlar da hak verdiler tabi. birisi "tayyip baba yasaklar zaten yakında. böyle iş mi olur" falan dedi. baktım buna dik dik. ne var yahu, dedim. çocuk kendisine yakıştırmış ki uzatmış saçını. sempatik de olmuş. sizi neden ilgilendirsin ki, dedim. birisi hemen cevap verdi. "ama özgürlüğün de bir sınırı olmalı canım" dedi. "peki o sınır uzun saç mıdır" dedim. "yani sen uzun saçı yakıştırmıyorsun diye o çocuğun saç uzatmasına karşı mı çıkacağız?" baktım cevap da veremiyorlar, biraz hızımı alamadım ve şunları söyledim: "zamanında da baş örtüsü serbest değildi. neden serbest bırakılmıyor dediğimizde de hocalarımız aynen sizin dediğiniz gibi özgürlüğün sınırları olmalı diyorlardı. bence siz özgürlüğün ne olduğunu bilmiyorsunuz. özgürlük üç beş kafadarın bir araya gelip bu serbest olmalı mı olmamalı mı diye karar verebileceği bir şey değildir" dedim. "öyle olsa zaten adı özgürlük olmazdı."
o kadar çok yaşıyorum ki buna benzer şeyleri. artık bende de istemsizce bir başörtüsüne karşı ön yargı oluşmaya başladı. aslında baş örtüsü değil, ama bu islamcıların çoğu yavşak. karıları ayrı yavşak, erkekleri ayrı. kendisine olunca özgürlük olur, başkasına olunca "ee ama o kadarı da abartı artık" olur. götlerini kaldırıp da kendilerini riske sokabilecek en ufak bir mücadelenin içinde yer almıyorlar. ama birileri onların adına bir şeyler kazanmışlarsa bu ülkede, minneti falan siktir edip, bu özgürlüğü başkaları üzerinde baskı kurmak için kullanıyorlar. kendileri gibi olmayan herkesi kafir, dinsiz, imansız, orospu bilmem ne diye yaftalamaya kalkışıyorlar. kafaları zerre kadar çalışmadığı halde zeki ayaklarına yatmaya kalkışıyorlar. ayarı verdiğin zaman da sindiremiyorlar, çirkefleşiyorlar.
elbette baş örtüsüyle falan alakası yok bu işin. ama bu bahsettiğim sözde "islamcı" kitle iktidarın gücüyle kendilerini öyle bir memleketin sahibi konumunda görmeye başladılar ki, tutabilene aşk olsun. bu adamlara hadlerini bildirmeden, hak ettikleri neyse onu vermeden bu ülke sittin sene adam olmaz, normalleşemez. iki kadeh içki içene hemen ayyaş yaftası yapıştıranlar konuşulmazken, ramazanda inanan-inanmayan herkese "saygı duy" kisvesi altında zorla oruç tutturulurken şurada adamın birisi baş örtüsü hakkında kendi sikindirik fikirlerini söylemiş diye millet galeyana getirilmeye çalışılıyor baksanıza. sana ne kardeşim? adam kendi doğru bildiğini söylüyor. sana ne? zorla başını mı açtırıyor sana? benim düşünceme katılmıyorsan da saygı duyacaksın diyerek sana örtünmeyi mi yasaklıyor? yooo. e daha ne o zaman?
hele bunu top yekün chpye fatura etmeye çalışanlar var ya. onlara da ayrı fitil oluyorum. ulan kılıçdaroğlu senelerdir bunu yıkmak için uğraşıyor. chp reklamlarında başörtülü kadınlar boy gösteriyor artık. bekaroğlu gibi bir adam chpde yüksek pozisyonlara getiriliyor. ekmeleddin ihsanoğlu gibi bir adam çatı adayı yapılıyor cumhurbaşkanlığı için. bunların hiç birisini görmüyorsunuz da sırf sikindirik bir kanalda sikindirik bir yorum yapan chpliyi mi dikkate alıyorsunuz?
başörtülü bir annenin çocuğu olarak gönlüm rahat bir şekilde chpye oy vereceğim bu seçimde. hatta annemle konuştum, onu da ikna ettim. o da chpye verecek oyunu. sırf kendi çevremden hayatta chpye oy vermeyecek 7-8 kişiyi ikna ettim. bir o kadarı da düşüneceğini söyledi. baş örtü sorununun artık tamamen gündemden kalkması ve çözülmesi için akpnin iktidardan gitmesi şart. çünkü aksi halde akp baş örtüsünü kendi siyasi başarıları için bir malzeme olarak kullanmaya ve başörtüsüne karşı bir antipati yaratmaya devam edecek.
