türkiye'ye zararları kekelerden de fazla olan güruhtur. zira onları hiç değilse siktir çekip gönderme imkanı vardır oysa anadolunun yoz ve yobaz bu güruhunu gönderme imkanı da yoktur, zaten ayrı bir ülke diye talepleri de yoktur. bir mezopotamya kavmi olan kekelerin marmara, ege, akdeniz, iç anadolu, karadeniz, doğu ve güneydoğunun bazı yerlerinde tarihsel ve siyasi olarak hiçbir hakkı yoktur. oysa çomarlar her yere eşit olarak yayılmıştır ve diğer görüşlere hiçbir yaşam hakkı tanımadan, her yeri sahiplenmekte, hemen herkese karışmaktadırlar.
sürekli aşırı sağ ve dinci partilere oy atan, rantçı, çıkarcı, gelişmeye kapalı, gittikleri her yeri kendilerine benzeten, sözüm ona en dindar olup da kul hakkı, faizsiz kazanç, kadın hakları, yetim hakkı gibi konularda yan çizen şu sahtekar ve riyakar güruhun eline daha büyük fırsatlar geçse çok daha ilerisini yapabileceklerinden hiç şüphem yoktur.
hatırlayın 28 şubat dönemini. her allahın cuması belli başlı camilerin önünde toplanır yeşilli, siyahlı arapça paçavralarıyla türkiye'nin görüntüsünü arabistandan beter hale getirirlerdi. hatırlayın, o dönemde apaçık biçimde sakallı, takkeli dolaşan ve şeriatı istediğini dile getiren; alevilere, kemalistlere, solculara, demokratlara ölüm naraları atan, açık kadınları dövüp taciz eden bu insanlar ne olmuştur da birden ortadan kaybolmuştur? cevap basit. çünkü akp iktidar olmuş ve yönetimi ele geçirmeleriyle de tüm davaları islam, kuran ve sünnetten ihale, toki, rant ve sermayeye kaymıştır.
yarın öbür gün akp iktidardan düşsün yine 28 şubata benzer görüntüler yaşayacağımızdan hiç kuşkunuz olmasın. pastadan pay almaları bittiği anda kemalist düzen çarşafıma engel oldu, laik patron tacizine uğradım, bu düzeni yıkıp adaleti temin edeceğiz, bacılarımızı okula, kamuya almadılar gibi söylemlere başvuracakları kesindir.
kendileri on yıllar öncesinden adil düzen diye sayıklayıp iktidar oldukları andan itibaren karşıt görüşlerin hiçbirine tahammül edemeyen bu güruhun taliban, el kaide ve ışid'den zerre farkı olmadığını bunlar başımızda durduğu müddetçe göreceğiz. siyasal islamın ılımlısı, radikali olmaz. sadece zamanın şartlarına göre ya yavaştan hareket edeni ya da işi keskince bitireni vardır. taliban, el kaide, ışid vesair radikal islamcıdır ve hiçbir hak ve hukuk tanımadan kendi düşüncesine göre yargılamaktadır. akp, müslüman kardeşler ise ılımlı islamcıdır ve iktidarlarını kansız biçimde yayıp sonradan tüm denetimi ele geçirme üzerine kuruludurlar. onlar da denetimi aldıktan sonra talibandan, el kaideden farksız olacaklardır. diktatöryal arap ülkeleri bile siyasal islamcıların ne mal olduğunu görüp askeri vesayeti bile tercih edecek düzeye geldiğine göre ılımlı islamcılar henüz düşündüklerinin sadece demosunu göstermişler demektir.
her geçen gün çocuk gelin sayısı artan, güneydoğuda pkk'nın karşısına sırf kendi gibi dinci diye hüdapar'ı koyan, ülkenin görüntüsünü yemen'e döndürmeye çalışan, ortadoğunun pisliğini ve mezhep çatışmalarını ülkeye taşıyan siyasal islamcıların ülkemizin başına açacağı felaketleri gayet net görüyorum. eğer anadolu çomarlarının istek ve arzularına göre ülke yönetiminin şekillenmesine bir kez daha göz yumarsak türkiye'yi çok daha büyük felaketlerin beklediği günler uzak değil.