yılbaşına çoluğu çocuğuyla birlikte girmiş, absürd olduğu kadar acınılası kadın. o gece, yılbaşı gecesi yani, petek dinçöz'ü izlemiş, tuttuğu taksiye binmek için seğirtirken -kucağında bebek-, ne olursa olsun insanın içi burkuluyor. daha akıllanmadığını da hareketlerinden anlıyoruz. tombul parmağındaki yüzüğü nisbet yaparcasına kameralara uzatıp, "üznü benim kocamdır, para kazanması lazım, çalışıyor" diyerek açıklamaya girişmesinden yokluğunu.. "her şey yolunda, bir problem yok" yapıyor. hüsnü bey aynı gece deniz seki'yle sahne almıyormuş gibi. biz de bilmemezlikten geliyoruz, KOCASının başka kadına aşık olup evi terkettiğini filan.. kocasının başka kadına aşık olduğunu ve nazire hanımın "deniz'i metres yapıcam" çığırtkanlıklarını hiç duymadık, görmedik varsayıyoruz. zira o gece, kucağında bir yaşında bile olmayan bebeği ve neredeyse delikanlı olmuş çocuğuyla, ne olursa olsun bir anne.