ben bu yazıyı sana yazdım

entry31065 galeri video218
    25321.
  1. elimden gelen bu ben iki kişiyim
    çoğalmak neyse ne azalmak zor
    birisi seni her an bırakıp gittiğim
    öbürü kan gibi tutulmuş seviyor

    elimden gelen bu ben iki kişiyim
    birisi kapadığın kapılardan gitmiyor
    yağmur yağmaksa o güneş açmaksa o
    bir yerin üşüse onun sıcaklığı
    öbürü en içten çağrını işitmiyor

    elimden gelen bu ben iki kişiyim
    ikisi birden çıkmaya uğraşıyor
    bilmem ki hangisinden nasıl vazgeçeyim

    bu şiir çok sevdiğim bir adamın çok sevdiğim bir şiiri. tamamını yazmadım çünkü bu kısımları tamamen beni anlattığı için okuduğun zaman işte bu benim adamım diyeceksin diye düşünüyorum. bir eserin bir kısmını kullanmak ne kadar doğru bilmiyorum ama şuan yapmak istediğim bu ve yanlışsa şimdiden özür diliyorum.

    sana her zaman söylediğim bir şey vardı hislerim hakkında. değişiyorum. her gün, her hafta, her ay farklı düşünüyorum bizim hakkımızda. sana sürekli açıklamaya çalıştığım gibi elimde olan bir şey değil bu. seni sevdiğim kesin ama değişik zamanlarda acayip davranışlarım olduğu da bir gerçek. bu şiiri okuduktan sonra bundan kaçmamaya karar verdim artık.

    demek ki diyorum benden yıllar önce yaşamış büyük şiirler yazmış insanlar da benimle benzer şeyler hissetmiş sevgilileri hakkında.bunların çoğu mutlu ilişkiler yaşamamış ama sevmiş be. yetmez mi sevmek bazen? kişisel tercihlere göre değişen bir cevabı var bu sorunun ama yetse keşke. olmaz mı? yetmez mi?

    senin için gelip yaşamaya başladığım bu şehre alışamıyorum ben sensiz. çok anlamsız ve korkunç her şey. kalabalıklar arasında o kadar yalnızım ki sen olmadan. çekip gidebilirim tabi ki eğer ki kesin olarak gelip de yanımda olmayacaksan ama gidemiyorum işte. gidemiyor insan bazen. ben ilk defa yaşıyorum bu gidememe olayını ama giderim bildiğin üzere çok da uzaklara giderim. çok geç olmadan gel diyorum sadece. bu şehirde yaşayamam diye düşünüyorum çoğu zaman. sebebi yine sensin.

    düşünmeye fırsat bulduğum her an şu soruyu soruyorum kendime. dört milyon insanın yaşadığı bu şehirde neden sensiz yaşayamıyorum ben. neden anlamsız ve korkunç bütün bu başkentteki her şey. seninle ayrı şehirlerde yaşamaya başladığımız günden beri tek planım - plansız programsız yaşamayı seçen bir insan olarak söylüyorum - ankara'ya gelip yaşamaktı oysa ki. hangi şartlarda ve ne şekilde yaşayacağımı hiç düşünmeden sadece bu şehirde yaşamaktan ibaret olan bir plan işte.

    şimdi tüm günüm korku içinde geçiyor. her girdiğim caddede işte şimdi diyorum yanında biriyle el ele tutuşarak çıkacak karşıma. o kadar çok hayal ettim ki bu anı. bazen diyorum yaşansa da şu olay kurtulsam bu hayallerden, rahatlasam. hatta planlar bile yaptım bu olayın yaşanacağı günle ilgili. aştiye giden en kısa yolları hesapladım. vakit kaybetmemek için sürekli taksi parası taşıyorum cebimde. bu şehrin korkunç olma sebebi yine sensin.

    memleketim dışında hiç bir mekanın ayrı bir anlamı yoktu benim için seninle tanışmadan önce. bu şehir farklı benim gözümde bundan böyle. bazı yerlerinde seninle hiç unutamayacağım anılarım olduğu için biraz. geri kalan çoğunluk ise seninle yapamadıklarım ile alakalı bu şehirde. hep hayalini kurduğum ama yapamadığım o kadar çok şey var ki. kızılay ışıklarda karşıdan karşıya geçerken el ele tutuşan çiftleri görünce sen de kötü oluyor musun bilmiyorum ama ben hep kötü oluyorum. bu sebeple bu şehrin en sevmediğim yeri kızılaya dönüştü. ne vakit oradan geçsem her şey o kadar anlamsızlaşıyor ki gözümde. bilemezsin. sebebi yine sen.

    gidemiyorum buralardan işte. bir ihtimal diyorum içimden ama çok az diyebiliyorum bunu. nazım diyorum bazen. her sabah kalkıp önce senin fotoğrafına sonra da bir elmaya seni seviyorum diyorum. evet dolabımda üç aydır dokunmadığım bir elmam var. kafka diyorum bazen. sevgilin varsa eğer ki bunu öğrenmeye cesaret edemiyorum. olsa bile hala bu şehirde kalabilmek için milena diyorum ne güzel isim aslında.

    sadece bir şehri sevdirmekle kalmadın bana ama daha uzun bir yazıyı okur musun bilmiyorum. buraya kadar okuduysan bil ki bu mektubun sonunda da başında olduğu kadar seni seven bir adam var.

    hep mutlu olman dileğiyle.

    senin.

    bu mektubu da zarfladım koydum bir kenara diğerleri gibi.
    2 ...