islamın yaşandığı coğrafyalarda ülkelerde görülen, can acıtan durum. islam'in birinci kaynağı olan kuranı kerim yerine çeşitli felsefi düşünceleri islam gibi anlayıp aslında dine uymayan dini kendine uyduran insanlarla doldu taştı. hz. muhammed'in islamı tebliğinden 3-4 yüzyıl sonra yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlayan tasavvuf felsefesi bunun en büyük kanıtlarından biridir. başladığı günden günümüze kadar büyük tahribata uğramış bu islami felsefe düşünmeyen sorgulamayan sadece itaat eden günlük hayata karışmayıp tekke ve tarikatlar içinde gruplar halindedışarıya kapalı şekilde kümeleşen yapıların ortaya çıkmasına yol açtı.
hristiyanlığın ilk cağlarında roma'nın hristiyan kişileri öldürmesi, sürgün etmesi gibi nedenlerle bu topluluklar küme küme olarak toplumdan izole şekilde yaşamaya başlamış ve farklı din algıları oluşmuş hristiyanlık bozulmuştur. islamın yaşadığı durumda budur.
ancak islam inancına göre kuranı kerim o güne kadar ( kıyamet ) korunacaktır ve bozulmayacaktır.
okuyan, sorgulayan, eleştiren müslümanların sayısının artması gerekmektedir. şeyhlere, hacılara, hocalara, muskalara tabi olmuş bir müslümanlık yerine allahın kitabına, peygamberlerin hikmetine, sözlerine göre kendini yönlendiren düşünen müslümanlar oluşmalıdır. allah sözlerinin bir çoğunda iman edenlere düşünmez misiniz şeklinde hitap edip düşünme, sorgulamaya davet etmektedir. Yunus suresi 100. ayette denildiği gibi.
''Akıllarını güzelce kullanmayanları Allah pislik içinde bırakır ''
akıllarını kullanmayan, düşünmeyen ve sorgulamayan biz müslümanlara allah merhamet etsin.
Vallahi allah yalan söylemez o rahman ve rahimdir.
