Sabah 8 de işe başladım. içtimadan sonra Yazıhaneyi açıp otururdum dükkana. Karargâh çaycısına gider bir poğaça (25 kuruş) alıp bir de çay (15 kuruş) içerdim. Peşine bi sigara ateşlerdim. Takım komutanı askerlere görev verene kadar saat 9 olurdu. Ben de Yazıhanede yemek yoklaması hazırlardım. Kışla komutanı bizim çöpümüzde artık yemek görmediğinden, bizim bölüğü aç yatıyor sanarmış. Mevcut 70 kişi ise 100 kişilik yemek isterdik. Neymiş yemek fazla olacakmış, o çöpte yemek artığı görecekmiş. Neyse yemek yoklamasını (imzalatıp) yanıma alarak aynı kışlanın diğer ucuna yürürdüm. Sallana sallana. Yemek yoklamasını verip revire uğrardım. Oradaki devrelerim ile laklak yapardık. Cep telefonu yok amk. Nerdesin diye arayan da yok. Geldiğimde öğlen yemek saati gelmiş olurdu zaten. Karargâha geri dönüp komutan da yemeğe çıktığından Yazıhaneyi kilitler, yemeğe giderdim. Yemekten sonra 1 saat uyurdum. O uyku çok iyi gelirdi. 1 içtimasından sonra tekrar yazıhaneye dönerdim. Bölük Çavuşu ile yine bi çay sigara patlatırdık. Bölükte Yapılacak işleri belirleyip takım komutanına sunardık. Gerekli yazı işlerini ben hallederdim. Akşam 5 olunca her şey biterdi. Nöbetçi subay sapık piç ise ona porno cd tedarik ederdim. Değilse zaten odasına çekilirdi biz de gazinomuza.