mesele katsayı meselesi değil! kuruluşundan bu yana bir avuç elitin denetiminde olmuş şu milletin her türlü siyasi, askeri, kanuni yaptırımlara uğratılmasının bir başka örneği. ama "ağlıyor" dediğiniz bizler yani kendisini islam ile ifade edenler de şu parti bu parti deyip çözümü hep başka yerde arıyoruz. oysa menderes'ten bu yana aynı film aynı dümen! hep bize benzeyen "maşallah, inşallah, hamdolsun, allah izin verirse" diyen, isimleri adnan, necmettin, abdullah v.s. olan ama hep bir yerlerin payandalığını icra edenlere kanıyoruz. oysa ne demokrasi, ne de insan hakları bizim için değil yehova şahitleri, hıristiyanlar, homolar v.s. için, asla bizim için değil! mesele müslümanlar olunca hemen putlarınızı soslayıp yemeğe koyuluyorsunuz. ne başörtüsü meselesi, ne de imam hatip mevzusunun çözülmesiyle sorunlar bitmeyecek. zira osmanlı ertesi her devlet gibi türkiye'de de sistem ile toplum arasında bir kan uyuşmazlığı söz konusu. namluları 11 muhaberat subayının başına çuval geçirenlere değil, kendi milletine dönük olan bir devlette bu tür sorunlar hiçbir zaman bitmeyecektir. ancak köklü ve sahih bir inkılab ile düzelebilcek sorunlar bunlar. tersini düşünenler varsa aha 60 hükümet ve kırk küsür yıldır aynı mevzular tartışıyoruz: başörtüsü, imam hatip...