bir hayat değiştirmek

entry2 galeri
    1.
  1. sanıldığı kadar zor değil.

    siz şu anda oturduğunuz evde olmak yerine, sokakta yatıp kalkarak,
    aç, bilaç, çaresiz gezerek, tiner çekerek yaşamayı tercih eder miydiniz?

    etmezdiniz.

    bana inanın, onlar da etmezdi.
    ama hayat bir şekilde onları savurmuş,
    onlar kızgın, onlar kırgın,
    onlar borçlu değil, onlar alacaklı,
    hayattan alacaklı, bizden alacaklı, benden alacaklı, senden alacaklı.

    mayısın 19'unda bir tanesiyle karşılaştım, 2014 yılında,
    bir liran var mı abi dedi, yok dedim.
    versem gidip tiner alacaktı,
    canın sağolsun dedi,
    aç mısın? diye sordum,
    açım abi dedi.

    gel dedim,
    insanların şaşkın ve üstten bakan bakışları arasında burger king'e girdik,
    iki menü aldık sodexo ile,
    hayat hikayesini anlattı üstün körü,
    bir yerden sonra dinleyemedim, yutkundum.

    o gün yemek yedikten sonra yürüdük,
    parkta oturduk, konuştuk,
    daha sonra üç dört kere daha gördüm,
    yanına gittim, anlattı, dinledim, konuştuk.

    ben bankacıyım,
    bankalarda insanlar yardım etmeye değil ama,
    yardım ediyormuş gibi gözükmeye çok meraklıdır.

    ''aa x için mi topluyorsunuz'' deyip yardım ederler,
    çünkü X'in kendisinden kötü durumda olmasına sevinecek kadar kötü insanlar benim çevremdekiler.
    sahte gülüşler, şuh kahkahalar,
    bu başka bir entry konusu.

    mailler aracılığı ile durumu anlattım üstü kapalı,
    yardım etmek istediğim biri vardı, insanlar da yardım eder miydi?
    kimi gerçekten içinden gelerek, kimi öylesine, kimi de yardımcı olmadı demesinler diye ellerinden geldiğince yardım ettiler.
    ufak bi para toplandı.

    üst baş alındı iki parça,
    kurtulmak istiyordu o da , elinden tutan olmamıştı,
    tanıdığım bir markete gittik,
    yağız gibi delikanlıydı, taşı sıksa suyunu çıkarırdı,
    rica ettim iş verdi, marketin deposunda yatak yorgan vardı,
    orada çalışıp orada kalacak, kendi parasını kazanacaktı,
    yaptığım şeyler için 'borç abi' diyordu, tamam diyordum,
    elimizden geldiğince yardımcı olduk, elinden tuttuk,
    o da çalıştı, çok çalıştı.

    şimdi o markette depoda hamallık yaparak girdiği o markette,
    kasada gururla müşterilere gülümsüyor,
    gaziosmanpaşa'da bu market, bir gün yolunuz düşerse,
    kasada hoşgeldiniz diyen yağız bir delikanlı görürseniz isim kartını okuyun,
    o sizin eskiden ''ıyy tinerci'' dediğiniz, şimdi paraüstünü alırken teşekkür ettiğiniz ''Saffet''
    2 ...