Her hapşırdığımda; güzel yaşa yavrum diyen babam, üstüne bir şey getireyim diyen annem.
Her öksürsüğümde; çocuğa karabiberle pekmez getir diyen babam, az iç o zıkkımı diyen annem.
Moralsiz olduğumda; niye soldun sevda çiçeğim diyen babam, yine döktün munzurlarını git elini yüzünü yıka diyen annem.
Çok neşeli olduğumda, kahkahalar attığımda; neye gülüyorsun ben de bakacam diye odaya koşan babam ve gevrek gevrek gülme bokunda boncuk mu buldun diyen annem.
Annemle tartıştığımda, sen benim kızımsın o elin kızı. Tabii ki sen haklısın diyen babam; babamla tartıştığımda, ne korkacaksın be ondan, o kim söyle lafını hiç esirgeme savun kendini diyen annem.
Dışarda yemek yeyip eve geldiğimde; olsun iki lokma ye gözüm görsün diyen Annem, oh valla yiyorsun yiyorsun hiç babamı da bi yemeğe çıkarayım demiyorsun, götürrrr diyen babam.
Alışveriş torbaları ile eve geldiğimde, ay çok güzelmiş keşke öteki rengini de alsaydın diyen annem; kızım Kartımı isteseydin ya niye kendine Yük ettin diyen babam.
Hassas terazi ile bile ölçülemez farkdır. Aynı bu sebepten en çok hangisini severim bi türlü bilemem ben.