testestoron hormonunun beyninizi rehin aldığı bu zorlu süreçte, kılavuz olarak başvuracağınız efsanevi filozofun, aşk ve kadınlara dair kaleme döktüğü aforizmalardan derlemelerle sizi aydınlatmaya çalışacağım, özellikle siz sevgili hemcinslerim. normal şartlar altında, böyle değerli bilgileri sevdiğim insanlara saklama gibi bir eğilimim bulunmasına rağmen, yakın zamanda uludağ sözlüğü bırakıcak olmam, üstüne cinsel merakınızı materyal olarak kullanıp felsefeyle tanışmanıza vesile olmayı umarak girişimlere başlıyorum.
"iki insan aşık olup da birbirleri için yaratıldıklarını düşünmeye başladıklarında, ayrılma cesaretini gösterme vakti gelmiştir; çünkü devam ederlerse her şeyi kaybedip hiçbir şey kazanamayacaklardır. paradoks gibi gelebilir, duygu açısından öyle; fakat anlayış açısından öyle değil. bu alanda insanların kendi ruh hallerinden yararlanması özellikle gereklidir; bu ruh hallerinin yardımıyla insan bitip tükenmeyen çeşitte kombinasyonların farkına varabilir."
"kadın özdür, erkek yansımadır. bu yüzden, kadın öyle hemen, sessizce seçmez. erkek talep eder, kadın seçer. ama talep bir sorudur ve kadının seçimi bu soruya bir yanıttır. bir anlamda erkek kadından fazladır, diğer anlamda ise sonsuz azdır.
"sosyal hayat gerçekten insanı kadınlarla temasa sokar; ama orada bir ilişkiyi başlatmanın estetik bir yanı yoktur. sosyal hayatta her genç kız silahlanmıştır, orada işin tadı kaçmıştır, her şey durmaksızın tekrarlanır; kız hiçbir şehvet heyecanı duymaz. kız sokakta açık denizde gibidir ve bu nedenle her şey daha dolu dolu görünür; sanki her şeyde bir giz varmış gibidir. caddede gördüğüm bir genç kızın bir gülümsemesine yüz dolar verirdim; ama bir partide elimi sıkması için on dolar bile vermem.”
"bir kız ilk bakışta ideali uyandıracak kadar derin bir izlenim bırakmıyorsa onun gerçeği de pek arzulanacak bir şey değil demektir."
"kadın doğası, direnme görünümü altında bir teslimiyettir." (sakın aşırı yapışkan tavır sergileyerek bu sözü çarpıtmayın)
bir genç kızı ne korkutur? tin. neden? çünkü tin onun tüm dişi varlığının yadsınmasına yol açar. erkeksi güzel bakışlar, çekici bir kişilik vs. iyi özelliklerdir ve bunlarla fetihler yapılabilir; ama asla kesin bir zafer kazanılamaz. neden? çünkü o zaman kızla, kızın kendi alanında savaş edilmiştir ve orda kız daima daha güçlüdür. bu yöntemlerle bir kızın yüzü kızartılabilir, mahcup duruma düşürülebilir; ama güzelliğini ilginç hale getiren o anlatılması olanaksız, büyüleyici endişe uyandırılamaz."
Bir kızı baştan çıkarmak için kullanılan güç nedir? Arzudur, duygulara hitap eden arzunun enerjisidir. Bu dev boyutlardaki tutkuya gösterilen tepki arzulanan kişiyi güzelleştirir ve geliştirir. Baştan çıkarmanın ateşi ona yakınlaşmayanları bile aydınlattığından her kızın benliğinin derinliklerinde değişim yaratır.
"beceriksizlik görüntüsü çok ustaca kullanılmalıdır ve bununla çok yol alınabilir. küçük bakirenin birini kandırmak için bunu az mı kullandım? kızlar beceriksiz erkekler hakkında genellikle çok acımasızca konuşur; ama yine de gizlice onlardan hoşlanırlar. biraz utangaçlık daima genç kızın gururunu okşar, ona üstünlüğünü hissettirir; bir çeşit kaparodur."
"Kızı kuşatarak görmesini istemediği şeyleri gözünden kaçıramayan , kendini kızın duygularında şiirleştirerek her şeyin istediği gibi kızdan gelmesini sağlayamayan biri daima bir acemi olarak kalacaktır.Duyduğu zevkten dolayı onu kıskanmam.Böyle bir kişinin olup olacağı bir acemi , bir baştan çıkarıcı , ki hiçbir zaman kimse bana bu nitelikleri yakıştıramaz.Ben aşkın doğasını ve anlamını kavramış , aşka inanan ve onu tepeden tırnağa kadar bilen bir estet , bir erotistim. Yalnızca hiçbir aşk macerasının en fazla altı aydan daha uzun sürmemesi ve her türlü ilişkinin , son zevkin tadıldığı anda sona ermesi gerektiği yolundaki özel görüşümü kendime saklıyorum.Benim tüm bildiğim budur ; ayrıca , alınabilecek zevklerin en
yüce biçiminin sevilmek , dünyada her şeyden daha çok sevilmek olduğunu da biliyorum. Bir kızın ruhuna düş gibi süzülüp girmek bir sanattır , çıkmak ise bir başyapıt."