gece yarısı düşünceden düşünceye atlayıp, sonra düşündüklerini tekrardan gözden geçirip nereden nereye geldiğini, gelebildiğini görebildiğin sırada aniden gelen tuvalet ihtiyacı sonucu, korkunun cesaretten daha üstün geldiği bir ruh haliyle geçilen uzun koridordan sağa sola açılan odaların kenarlarındaki saksıların ardına gizlenmiş size korkunç gözlerle bakan tanımsız varlıklar ve koltuğun üzerine uzanmış yemyeşil bir tabut. hayalgücü.