bir arkadaşın doğum günü partisi için gittiğim bir barda tanıştım bu tabirle. bar dediysek, parti dediysek de yanlış anlaşılmaya. bar dediğin virane bir yer, biz de zaten yeni yeni tanışıyoruz böyle şeylerle, acemiyiz yani.
vakit gece yarısını geçiyor, alkol seviyesi tavan yapmış vaziyette, pistte coşmaya başlıyor yavaş yavaş gençler. pistin de adı pist sadece, göt kadar bir yer, beş kişilik halay çekmeye kalksan çekemezsin. o da ne, bir an bütün millet dj ye doğru dönüyor. daha doğrusu adı dj, yaptığı iş cdliklerden cd beğenip vcdde oynatmak, olayı bu. eller havaya kalkıyor bu arada, ampül takar vaziyette çevirip duruyorlar ve ağızlardan o üç kelimelik cümle dökülüyor, sanki sözleşilmişcesine; dj kopar bizi, dj kopar bizi...
bu cümleden öncesi ve sonrası arasındaki tek fark da müziğin hareketlenmesiymiş, bunu da gördük, bunu da işittik. bir yandan bangır bangır müzik verilen, bir yandan alkol dayanan arkadaşlar da tersten bir evrim geçirip kaybediyorlar kendilerini, ellerinde muz yerine artık ısınmaya başlamış içkileri. sonumuz hayır ola.