20000 kişinin belediye başkanlarının refah partisi'nden olduğu bir yerde cuma namazı çıkışında kitlelerin oluk oluk toplandığı katliam.
3-5 kişi değil, 20-30 kişi de değil; tam 20000 kişi. hadi 5-10 kişi falan olsalar anlardık da 20000 kişinin (üstelik başlarında refah partili bir lider varken) orada toplanmasını sadece "gaza geldiler" olarak açıklamak benim akıl sınırlarım dahilinde değil.
37 kişi öldü burada. 37 aydın. ve şimdi buna katliam demeyeceğiz öyle mi? nedir peki? olaymış. peh!
atılan sloganlar laiklik ve cumhuriyet karşıtı, şeriat hatta hizbullah yanlısı. ağızlarında bir kelime: allah-u ekber! kendini allah zanneden soktuğumun yobazları bu ülkenin binbir çaba ile yetiştirdikleri aydınlarını kopardılar elimizden.
ve hala bu olayın faiileri yargılanmadı.
gidin o kutsal kitabını açın ve okuyun. ne yazıyor içinde: oku! ulan beynine soktuğumun yobazları, siz okuduğunuzdan bunu mu anlıyorsunuz? "senin dinin sana benim dinim bana" yazan bir kitaptan sizden olmayanı katletmeyi mi anlıyoruz.?
ortada 20000 kontrolden çıkmış yarrak beyinli, ve sırf "allah-u ekber" diye bağırdıkları için bu yobaz sürüsüne müdahale etmeyen polisler var. ve diyoruz ki olayların sorumlusu kendi halinde bir yazar.
annemin bir sözü vardı, aklıma geldi nedensiz yere: "kaldırma beni ayağa"
böyleyiz biz milletçe. her boku yeriz, ama sonra mutlaka bir günzh keçisi buluruz. biz yapmayız hiç bişi, robotuzz ya biz, beyin yok herşeyimiz mekanik, mutlaka bize bunları yaptıran bir sebep vardır. ya da, robotuz ya, her seferinde düğmemize basan birileri..
