edirne

entry672 galeri video2
    310.
  1. bir şehre gittiğimde otogar ya da havaalanından bindiğim taksiye hep aynı muameleyi yapıyorum. benzer şeyler soruyorum. şehir hakkındaki izlenimimi de biraz o taksinin şöförünün tiynetine bağlamış oluyorum aslında ama eğlenceli bir yöntem.

    işte bu yöntemle bi kaç saatliğine bulunduğum edirne'yi çok severek ayrıldım şehirden. edirne güzel şehir. garip bir huzuru var.

    selimiye'den çok etkilendim bi kere. uzun zaman sonra dua etmek geldi içimden. ettim de. o rahatlatıcı hissi unutmuşum. baya iyi geldi. ama eski cami'yi daha çok sevdim mesela. girişindeki allah yazısı ve ara güler'in o meşhur fotoğrafı. uzun uzun bakmak istiyor insan. güzel şeyler düşündürüyor.

    hayatımı nasıl yaşayacağıma benim adıma karar vermeye çalışanlara duyduğum öfke beni alıp daha az inanmaya, daha az dua etmeye savuruyor günden güne. edirne'de, tek başıma camileri gezerken daha çok inanmak istedim. oysa 2 hafta önce Kirikkale'de boğulmuştum resmen. edirne'deki dinginliğe ise bayıldım. neye inanacağıma karışan yoksa daha çok inanıyorum ben, tersindeyse inadına hissizleşiyorum.

    istanbul'da herşey için verilen o kadar kavganın yanında orda kendiliğinden inanmak, dünyanın en heybetli ve etkileyici camilerinden birinin gölgesinde yaşayan bir şehirdeki özgürlük duygusu çok güzel.

    edirne'ye gitmek lazım. selimiye ve eski cami'yi uzun uzun gezmek, çarşıdaki saçma sapan şekilli, kokulu sabunlardan, balık çarşısı sokağındaki sayınbaş tatlıcısındaki inanılmaz nazik ve yaşlı amcadan badem ezmesi almak, niyazi'de ciğer yemek, gitmişken sınıra kadar gidip meriç ve tunca'nın üstünden geçmek lazım.

    tüm bunları tavsiye eden o taksici abi'ye bol bol teşekkür ettim içimden. kafamda çok güzel bir Edirne algısı yarattı.
    2 ...