incil'e göre isa mart ayında doğmuştur. doğu hristiyanları noel'i bu ayda kutlar. 1 ocağın mesihin doğumuyla hiçbir alakası yoktur, bu tamamiyle romanın eski dininden kalan bir mevsim dönümü haftasıdır. ve bu haftanın sonunda da yıla restart atılır. o günden itibaren kutlanılagelmiştir. sonra da hristiyanize edilmiştir. dönemin cehalet içindeki paradigmasına bakılırsa daha rahat algılanabilir.tıpkı islam toplumlarında nevruzun kazandığı islami anlam gibi bir durumu vardır yani.
yılbaşı kutlamalarını anlamsız bulmamın nedeni bu değil tabii ki. yılbaşının benim için tek anlamı var o gün okullar tatil oluyor. kutlanacak herhangi birşey göremiyorum. acılarla dolu, hedeflerinize ulaşamadığnız, sevdiklerinizi kaybettiğiniz bir yıl geçirmişsiniz ve bunların aynısını yaşayacağınız yeni bir yıla daha giriyorsunuz. bir nükleer başlıklı füze için harcanan parayla tüm etiyopya halkının bir yıl boyunca avrupa tarzında yaşayabileceğini bildiğiniz bir yıldan çıkıp yeni nükleer denemelerinin yapılacağı bir yenisine daha giriyorsunuz. yüzünüzdeki çizgiler yeni yaşınızla birlikte zamanın geçmesine bağlı olarak artıyor. zamanın geçmesine bağlı olarak hastalıklar üretmeye başlıyor vücudunuz. zamanın geçmesine bağlı olarak aşkınız soğuyor karşılıklı olarak. bunun neresini kutlamalı ki?
yeni yıla kanepemde uzandığım yerde osura osura girmiş bulunuyorum. göbeğimi de kaşıdım.