iki kafadar kahvede oturmuş gazete okumaktadırlar. içlerinden hürriyet okuyan diğerine döner ve derki:
- abi uganda da seks ağacı varmış.
+ hadi ya. o zaman ilk uçakla uganda'ya gidiyoruz.
kahramanlarımızda para bok anlayacağınız üzere. sonrasında hemen en yakın thy acentesine giderler ve ceplerindeki bozuklukla uganda'ya uçak bileti alırlar. binerler uçağa, uganda'ya uçarlar. şimdi siz inanmassınız ama uganda'da da uçaktan inerler. sonra sora sora bağdat'ı bulurlar. bağdat'tan tekrar uçağa biner ve uganda'ya gelirler. bu sefer akıl edip seks ağacını sorarlar. ve nihayetinde sora sora seks ağacını bulurlar. sonrasında:
- abi ağacı bulduk ama bunun neresine sokacağız?
der. diğeride şaşkın bir ifadeyle cevaplar:
+ olum hiç düşünmedim işin orasını bende. ama zannımca yandaki kovuklara sokuluyor olsa gerek.
ve başlarlar seks ağacıyla seks yapmaya. yoldan geçen ugandalılardan biri kahramanlarımızı görür ve yanındakine derki:
- lan yine türkiye'den turist gelmiş.
+ ulen hep o gazete yüzünden oluyor bunlar. bu kaçıncı oldu.
- nese siktiret şimdi gazeteyi falan. olum seni geçen kerhanede görmüşler. doğrumu lan?
+ yok olum ne işim var benim kerhanede. elimi sallasam ellisi. şu yakışıklılığıma, şu adelelerime bak. hede hödö..
ugandalılar geyiğin dibine vurmuşken kahramanlarımız işini bitirir ve en yakın thy acentesine giderek türkiye'ye dönüş bileti alırlar. ama yanlarına eski sevgili hatırası olarak seks ağacından koparılmış iki dal almayıda unutmazlar.
ha bu arada ugandalıda harbiden kerhaneye gitmiştir.