eldeki kısıtlı (görece baya baya kısıtlı hem de) kadroya, iç saha dezavantajına ve maşallah sezonda 11 kırmızı kart sayısını görebilmiş bir takıma;
son birkaç haftaya kadar şiddetle şampiyonluk havasını solutabilmeyi başaran,
avrupada "gruptan zor çıkar" denmesine rağmen bırak gruptan namağlup çıkmayı, liverpool gibi bir takımı her iki maçta da süründüren,
teknik direktörlük değil "hocalık" yapan,
beşiktaş takımını "takım" yapan slaven biliç'e, ancak ve ancak kadir kıymet bilmez, skora ve başarıya odaklı taraftar kitlesinin haykırabileceği söz öbeğidir efendim!
beşiktaşlıyım,
sevinmek için sevmedik zihniyetindeyim,
zamanında; gordon milne'nin de son haftalarda gönderilmesi konusunda baskı varken, sabredip hocanın arkasında duran süleyman seba'nın sakinliğindeyim.
biliç muhtemelen gidecektir ancak, şu olsa şöyle olurdu bu olsa böyle olurdu tatavalarından vazgeçin bir zahmet.
azıcık saygı..