Nuri Bilge Ceylan filmidir. Yönetmenin yaşama bir bakış açısı var ve bakış açısı filmlerine yansıyor elbette. Uzak -ki Türk sinemasının başyapıtıdır- şehir yaşamının da etkisiyle insanın yavaş yavaş yalnızlaşması ve bu yalnızlığıyla yüzleşmesini anlatır. iklimler'de yönetmen yine insanı yaşamda yalnız bırakıyor. Ama bu kez bir ilişkiyi merkez alarak. Yan karakterlerle desteklenmeyen filmde iki bilemediniz üç kişi ve onlardan beklenen davranışlar çerçevesinde dönüyor film. isa ve bahar arasındaki ilişkinin bir iklim değişikliği gibi içsel nedenlerle değişip gelişmesi filmde rahatça gözlemleniyor. Kaş'ta başlayıp Ağrı'da biten filmin ruhsal atmosferinin görsel bir yönle de desteklendiğini söylemeliyiz.
--spoiler--
isa fotoğrafını çektiği taksici çocuğun adresini kahvede çay içerken küllüğe atar. Oysa resmi ona göndereceğine söz vermiştir. Bencilliğin son noktasını ise son sahnede görürüz. Bir gün önceki konuşmayı unutan isa, bahar'a sete ne zaman gideceğini sorar.
--spoiler--
Bütün bunlar karakterlerin sadece yalnızlıklarından sıkıldıkları zamanlarda, modern yaşamın olanaklarının olanaksızlığa dönüştüğü anlarda birine ihtiyaç duyduğunu gösterir bize. Bunun dışındaki ilişkiler sağlam bir zemine oturmamıştır. ilişkiler sevgiden kaynaklanmaz. Nuri Bilge Ceylan'a göre sanırım günümüz insanı sevgiyi içsel bir çatışmadan kurtulma aracı olarak görme eğilimindedir. izlenmesi gereken bir film.