edebiyat

entry183 galeri video1
    124.
  1. Türkler Doğu Edebiyatı ile Tanışıyor…

    Birçok kaynakta şu yazar : “Türkler, islam dinini benimsedikten sonra Arap – Fars kültürünün etkisi altına girdiler.”

    Ayrıca biz şuan Batı Türklerini konuşuyoruz ama Doğu’da kalan Türkler de bir Çağatay Hanlığı kuracak ve onlar da Doğu edebiyatından etkilenerek gazeller yazacak, murabbalar döktürecek.

    O zaman ortak bir soru çıkıyor karşımıza: Türkleri doğuda da batıda da kendine çeken Divan edebiyatının çekim sırrı ne?

    Cevap basit: Din.

    islamiyet ve Doğu Edebiyatı…

    Dinler sadece insanların maneviyatını doyurmazlar. Bazı dinler vardır ki insanların nasıl yaşayacaklarını nasıl giyineceklerini ve nasıl yemek yiyeceklerini yani toplumsal olarak ne yapmaları gerektiğini düzenler. islamiyet de bu dinlerden birisidir. Kuran sadece insanlara ibadet etmeyi ya da Allah’a tapmayı öğütlemez; mirastan kadın haklarına evliliğe hukuka kısaca her şeye değinir. Türklerin islamiyet ile tanışıp bu dini benimseyip onun gereklerini yerine getirmemesi düşünülemezdi.

    “Tarihsel gelişim sürecinde Türklerin islamlığı benimsemeleri, büyük ölçüde hayvancılıktan tarıma, göçebelikten de yerleşik bir düzene geçme sonucu olmuş, göçebe kültür yerleşik kültüre yenik düşmüştür. Çünkü islam yalnız gönüllere egemen olan bir din değil, toplumsal yaşamı da düzenleyen, yönetimi etkileyen, tarımsal ekonominin hukuksal sistemini oluşturan bir dindir.” der Atilla Özkırımlı. islamiyet’in Türklerin hayat biçimini değiştirdikten sonra onlar tarafından benimsediğini öne sürerek islam dinini kabul eden Türklerin islam dinine en yakın medeniyete örnek alacağını da ima eder Özkırımlı.

    “Bizim hocamız Farslılardır.”

    Türkler, Arapları örnek almamıştır. Bugün sözlükleri açtığınızda ya da Osmanlı sözlüklerine göz gezdirdiğinizde birçok alıntı kelimenin Farsça olduğunu görürsünüz. Bu bakımdan ilber Ortaylı der ki “Bizim hocamız Farslılardır.”

    Dinî terimler de bize Farslılardan kalmıştır. Namaz, oruç, Huda bunlar hep Farsça terimlerdir. Bu bakımdan da aslında Türkiye’de bir kafa karışıklığına yol açmıştır.

    Dini terimler gibi edebiyat da bize Farslardan geçmiştir. Bize dini öğreten iran bir zahmet edebiyatlarını da öğretmiş ve ortaya 600 yıllık bir gelenek çıkmıştır. Örneğin gazel… Gazel aslında Arap asıllı bir türken biz onu ancak Fars edebiyatına geçince tanımışız. Oysaki gazel, kaside arasındaki bir tür hatta şiir parçası ve Araplar kaside ile gazeli ayırmıyor. Bunu ayıran Farslar ve bizim edebiyatımızda da ayrılmış.
    1 ...