2015 yılında bıkmadan usanmadan, zirve başlıklarında böbrek geyiği çevirenler var ya hala, insan sahiden illet ediyor. bi bitin anuna goyim, bi bitin artık... (markasiz sen alınma olm, öperim)
kadıköy'de güzel bir mekanda (güzelin tanımını aşağıda yapacağım) yapmak için görüşmelere başladım. mekanın adını şimdi söylemeyeceğim zira kesinleşmedi henüz. güzelden kastımız ise belli; birbirimizi duyabileceğimiz mekan.
zirvelerde en büyük sıkıntımız o, konuşamıyoruz. müzik sesi çoğu mekanda konuşmaya, sohbet etmeye elverişli değil. normalde en çok eforu organizatörler sarf eder ama, bu zirveye kurucumuz zall geleceği için, muhakkak onunla ilgilenmekten bana sıra gelmez. bence de iyi olur bu durum.
ayrıca zirve için gönüllü bir fotoğrafçı arkadaşımız da var. profesyonel manada fotoğrafçının olduğu ilk zirve olacak bildiğim kadarıyla.
hala gerçekten zall'ın gelip gelmeyeceğini konusunda şüphesi olanlara diyecek bir şey yok. adam ilk defa zirvebox'a adını yazdırmış, daha da mı gelmesin?
özetle, istanbul'da düzenleyeğim ilk zirve olmasından mütevellit, olumlu-olumsuz her fikre açığım.
son olarak, neden kadıköy?
beyoğlu denen yerde bırakın mekanı, sokakta birbirimizi duymamız mümkün değil. iki tarafa da eşit mesafede olmasını istediğimden, beşiktaş-kadıköy arasında kaldım. ee kadıköy'de olsun da, o kadar emek harcıyorum, bari bana yakın olsun, değil mi?
zirvebox'a da kaydınızı yaptırın lütfen. ukalalık etmek istemem ama, katılım yoğun olursa, zirvebox'a adını yazdırmayanları almamak gibi bizim de hiç hoşumuza gitmeyecek bir uygulama yapmak zorunda kalabiliriz. haydi cancağızlarım, erken gelen kapıyor.
