hürriyet'in demokrasi, basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü gibi kavramları değil de, ticari kaygıyı ön plana çıkaran yazısıdır.
adamların tek derdi para. başka bir şey değil. ne sen, ne ben, ne millet, ne de özgürlükler hürriyet'in umurunda değil. "bizi neden hedef gösteriyorsunuz" ve "bizim paralelle ne işimiz olur" kısımları da zaten hürriyet'in ticari kaygısını gözler önüne seriyor.
ulan hürriyet,
madem bu kadar özgürlüklere, demokrasiye düşkünsün de, neden emin çölaşan'ı, bekir coşkun'u, yılmaz özdil'i, can dündar'ı, tuna kiremitçi'yi, cüneyt ülsever'i, özdemir ince'yi ve diğerlerini neden kovdunuz?