bir yaz günü, sicim gibi yağan yağmurun ardından ıslanan tazecik topraktan çıkan mis koku. doğallığın ve sessizliğin olduğu bir ortamda yalnız ve ıslanmış halde bir ağaç kütüğünün üzerine oturup okunan kitapla birlikte burna gelen taze toprak kokusu hiçbir şeye değişilmez sanırım. yağmur diner dinmez gökyüzünde beliren ve adeta göz kamaştıran gökkuşağının renkleri. şehirden uzak ,insanlardan, teknolojinin ortaya çıkardığı pis kokulardan uzak sessizliğin içinde ben buradayım diyen o koku insanın içini huzur dolduruyor.