Kaşgarlı Mahmut tarafından 1072 yılında bitirilmiş Divan-ı Lügati't Türk'te özlü sözler
--spoiler--
Avcı ne kadar hîle bilse, ayı o kadar yol bilir.
Aç kişi aceleci, tok kişi yavaş olur.
Varlıklı kişi çabuk kocamaz.
Aç olan ne yemez, tok olan ne söylemez ?
Ağılda oğlak doğsa, dere boyunda otu biter.
Yiğit ordu içinde, bilgin mecliste belli olur.
Yiğitlerle vuruşma, beylerle sürtüşme, iddiâlaşma.
Annesi yalancı yufka yapar, oğlu tetik koşup kapar.
Öne konan yemek ikram edilmemiş sayılmaz.
Arı kızdırılırsa ısırır, sokar.
Arpasız at aşamaz, arkasız yiğit rakibini yenemez.
Kocayan arslan sıçan deliğini gözler.
Arslan kükrese atın ayakları dolaşır.
Yemeğe tad veren tuzdur ama tuz çanakla yenmez.
Aş deve yükü ile olsa aça az görünür.
Oğul babasına çeker, çekmek üzere doğar.
Babası (anası) ekşi elma yese, oğlunun (kızının) dişi kamaşır.
Başkasının malı, mal sayılmaz.
Azığı olan yorulmaz.
Balık suda, gözü dışarıda.
ipek yaması ipeğe, yün yaması yüne.
Beş parmak düz, birbirinin eşi değildir.
Tanıdık şeytan, yabancıdan iyidir.
Birer birer bin olur, damlaya damlaya göl olur.
Öküz olacak buzağı, kendisini belli eder.
Yaramaz malın sahibi olmaz.
Kurt komşusunu yemez.
Kurdun avı ortaklı, kuzgunun avı ağaçda kendine ait olur.
Buzdan su damlar.
Şalvarı sağlam olan nereye istese oraya oturur.
Ev içinde bakılan buzağı öküz olmaz.
Aceleci sinek süte düşer.
Ev sahibi doyurunca, konuğun gözü yolda olur.
Eğir otu kökü bulunduran kişi, hastalansa da ölmez.
Yurt gider, töre kalır.
Sıkıntı ebedîyen sırtda kalmaz.
Emzikli kadın iştahlı olur.
Şaşkın konuk ev sâhibini ağırlar.
Faziletin başı dildir.
Yürekli kişi yağlı, tembelin başı kanlı olur.
Teke eti ilâç olur, keçi eti yel olur.
Tembele bulut yük olur.
Tembele eşik dağ geçidi olur.
Oynak kadın koca bulamaz, aceleci evine varamaz.
Selâmetde acele yokdur.
Et tırnakdan ayrılmaz.
iyi kişinin kemiği erir, adı kalır.
iyilik yap suya at, pınarında dile bulursun.
Dişi deve inlese yavrusu bağırır, bozlar.
it ısırmaz at tepmez deme.
itde utanma olsa çarığın altını yemez.
Hastanın vasiyet etmesi iyilik getirir.
iki koç başı bir tencerede pişmez.
iki buğra, erkek deve itişir, ortada bükelek sineği incinir.
Parolayı bilen kişi hayâtını kurtarır, ölmez.
Halk içinde uyuşmazlık olsa, kimse birbirine yan bakamaz.
Kardeş demiş bakmamış, kayın demiş bakmış.
Yoğun bulutu tipi sürer, karanlık işi rüşvet açar.
Çeyiz veren kız alır, gerekliyse pahalı alır.
Eşek sürüsü başsız olmaz.
Baba bir kardeşler dövüşürler, ana birler yardımlaşırlar.
Kanı kan ile yıkamazlar.
Yaşlı öküz baltadan korkmaz.
Kayın ağacına katılık, söğüt ağacına tazelik yaraşır.
Coşkun ırmak geçitsiz olmaz.
Kaz giderse ördek göle sâhib çıkar.
Danışılmış bilgi güzelleşir, danışılmamış bilgi yıpranır.
Kış konuğu ateşdir.
Küçük iken uğraşan, büyüyünce sevinir.
Geniş, bol giyim yıpranmaz, danışılmış bilgi yanılmaz.
Misk kutusu misk kokar.
Talihsiz kişi kuyuya girse yel alır.
Çift, iki kılıç bir kına sığmaz.
Kişi göğe tükürse, yüzüne düşer.
Gözden ırak olan gönülden de ırak olur.
Kulak işitse gönül bilir, göz görse sevinç gelir.
Kulunun düşman, itinin kurt olduğunu unutma.
Kuş tuzağa yem için yakalanır.
Devlet alâmeti bilgidir.
Küle üflemektense, köze üflemek yeğdir.
Güneşde gedik yokdur, beyde caymak yokdur.
Güneşe bakan göz kamaşır.
Bıçak ne kadar keskin olursa olsun, kendi sapını yontamaz.
Oğlak iliksiz, çocuk bilgisiz olur.
Ateş demekle ağız yanmaz.
Ateş dumansız olmaz, genç kişi günahsız olmaz.
Ateş alev ile söndürülmez.
Öküz ayağı olmakdansa, buzağı başı olmak yeğdir.
Eceli gelen sıçan kedinin husyelerini (yumurtalıklarını) kaşır. (Eceli gelen fare kedi taşağı kaşır)
Delikli inci yerde kalmaz.
Saban zamanı sürtüşme olursa, harman zamanında dövüş olmaz.
Tuzakdan korkmuş kuş kırk yıl çatal ağaç üstüne konmaz.
Tüccarın malı temiz olsa yol üzerinde kendisi yer.
Dağ dağa kavuşmaz, kişi kişiye kavuşur.
Cehennemin kapısını açan maldır.
Tay atlaşınca at dinlenir, oğul erginleşince babası dinlenir.
Deveye binip koyun sürüsü içinde saklanılmaz.
Deve silkinse eşeğe yük çıkar.
Değirmende doğmuş sıçan gök gürlemesinden korkmaz.
Dil ile bağlanan diş ile çözülemez.
Ekmeyince bitmez, dilemeyen bulamaz.
Geceyle yola çıkan gündüzün sevinir, küçükken evlenen yaşlanınca sevinir.
Dumanı kaldıran islenir.
Dövüş olmayınca düzen düzülmez, tipi olmayınca hava açılmaz.
işâret olsa yol şaşırılmaz, bilgi olsa söz uzamaz, yayılmaz,
Ulu kişiyi ululayan, devlet bulur.
Konuk gelirse devlet gelir.
Kişi şişirilmiş tulum gibidir, ağzı açılınca söner.
Yalnız kaz ötmez.
Yaş ot yanmaz, elçi ölmez, öldürülmez.
Düzlükdeki sülünü ararken, evdeki tavuğu kaçırma.
Şaşmaz ok olmaz, yanılmadık bilgin olmaz.
Ağaç ucuna yel deyer, değerli kişiye söz gelir.
Yılan kendi eğriliğini bilmez, deveye boynun eğri der.
Delik küçük olsa da tapayı yamayı büyük vur.
Kişide yüz güzelliği değil fazilet ara, dile.
--spoiler--