bu kadar da olmaz ki. benim de şikayetlerim var sözlükten ya da yazarlarından ama tepkim kendimde ısrar etmek oluyor. ekşi de arada bir söylenir "burası küçük türkiye "diye ama bu pek doğru bir saptama değildir. itüsözlük te küçük bir türkiye olamaz. ekşi küçük türkiye olamaz çünkü fazla entellektüel ve demokrattır. itü küçük türkiye olamaz çünkü fazlasıyla despot ve kasıntıdır. ama uludağ sözlük tam bir küçük türkiyedir. bakın maç günlerine. hiçbir sözlükte uludağsözlükteki kadar entry girilmez o başlığa. hergün, her saat sol frame de en az 2 abazan entrysi bulursunuz. ego sorunu yaşayanların, kendini gerçekleştirememiş yazarların antikahramanların mekanıdır burası. gerçek okur yuazar oranının yüzde 85 lerde olduğu ülkemde bu bile çoktur. enteli de vardır elbet. solcusu okumuş, görmüş geçirmişi. pek dikkat çekmez. sessiz sedasız gelir o gün ne öğrendiyse okuduysa duyduysa yahut aklına geldiyse yazar entrysini sessizce çeker gider. işte bu yüzden/sırf bu yüzden uludağsözlük tam bir küçük türkiyedir. ve yine aynı yüzden sözlüğe her girdiğimde sonuna kadar türkiyede yaşadığımı duyumsarım. bu bana keyif verir. satır aralarında dolaşırken kendimi cengiz topel caddesinde dolaşır gibi hissederim. kızmam köpürmem. ara sıra seri eksi oy veren unsur da peşimize düşer. seri artı oy veren melek de.. bazen olmadık bi zamanda bi mesaj gelir güzel insanlarla tanışırım.. vs.. vs..
neyse uzadıkça anlamı kaçıyor. demem o ki: iyidir elbet "solup gitmektense yanıp kül olmak daha iyidir" elbet. verilmiş bir karar vardır. ama bazen sol frame e bakmamaya da alışmak lazımdır.
