oya artık okula koşamıyor çünkü artık oyalar okula gönderilmiyor benim canım ülkemde. onun yerine töre adı altında zorla evlendiriliyor. adeta bir mal gibi alınıp satılıyorlar. hatta evlenmek yerine okula gitmek isteyenler öldürülesiye dövülüyor hatta öldürülüyor. ve milli eğitim bakanı "evlenmek değil okumak istiyoruz" diye pankart açan kızları sadece başka bir yerdeki yatılı liseye kayıtlarını yaptırarak ucuz siyaset yapıyor. ama belediye başkanının "sayın bakanım beldemizde lise olsa bu sorun kökten çözülür." önerisini umursamıyor bile. sinek mi vızıldıyor yoksa onun da bünyesinde bulunduğu devletin başka bir yetklisi mi konuşuyor umrunda bile değil.
kısacası benim canım, ciğerim bir tanecik ülkemde hala kadınlar hor görülüyor, peçe arkasına mahkum bir şekilde yaşıyor, hala şiddete maruz kalıyor.
benim eşsiz ülkemde hala bir kadın dul kalınca "yollu lan bu kadın baksana nasıl işveli yürüyor" muhabbetlerine meze oluyor.
benim acaip ülkemde medya orospuların!!!! nasıl iş tuttuğunu gösteriyor ana haber bültenlerinde ama neden bu kadınlar orospu oldu diye sormuyor. nedenini araştırmıyor.
sonra "oya okula koş".
oya koş, hem de öyle bir koş ki kimse erişemesin sana kimse seni yakalayamasın. yakalamayasın ki sen de bu hayatın tadına var. oya sakın koşarken arkana bakma emi. çünkü arkandan salyaları akarak koşan piçler olacak. unutma seni bunlardan kurtaracak tek şey damarlarındaki asil kanda ve de kafatasında yer alan beyninde olacaktır.
koş oya koş. sakın durma. durursan eğer ya bir köşede cesedin bulunacak abinin ya da babanın tabancasından çıkan kurşunla vurulan ya da başka bir köşede her hangi pezevengin sermayesi olarak ona buna sunacaksın etini. sonra birileri çıkıp da nereye gidiyoruz diyecek utanmadan.
sen sakın utanma oya. çünkü utanacak en son kişi sensin bu durumdan.