erdal eren

entry567 galeri video13
    434.
  1. Zekeriya Önge (23 Nisan 1960, Çamoluk, Giresun - 2 Şubat 1980, [1] Ankara), 12 Eylül askeri müdahalesi öncesinde bir terörist eyleme müdahale ederken terör örgütü Yurtsever Devrimci Gençlik Derneği üyesi Erdal Eren tarafından tabanca ile vurularak ölen askeri inzibat eri. Evli, çocuğu yok. Annesinin adı Telli, babasının adı Aziz. [2]
    Terör örgütü Yurtsever Devrimci Gençlik Derneği üyeleri Ankara Hoşdere Caddesinde eylem yapıyordu. Asteğmen Murat Kılıç komutasındaki 12 kişilik askeri tim olay yerine geldi. Araçtan inen askerler, slogan atan topluluğu dağıtmak ve kişileri yakalamak için harekete geçti. Kalabalık sağa-sola dağılmaya başladı. Askerler, Reşat Nuri Sokak’a doğru slogan atarak giden grubun peşine düştü. Mahkeme tutanaklarında olay şöyle geçti “8 numaralı Ayyıldız Apartmanı’nın bahçesinde, sanık, elindeki tabancayla inzibat erlerine 3 veya 4 el ateş etti. inzibat eri Zekeriya Önge yaralanıp yere düştü. Kalaslar arasında gizlenen sanık Erdal Eren, etrafının çevrilmesi üzerine ellerini havaya kaldırarak teslim oldu. Kalaslar arasında yapılan aramada tabanca bulundu. Er Zekeriya Önge, hastaneye kaldırılırken yolda vefat etti. Yapılan otopsisinde, sırtından mermi giriş deliği tespit edildi. Merminin, sanık Erdal Eren’in tabancadan atıldığı dair tereddüde yer verecek hiçbir durum bulunmadığı kanaatine varıldı.” Erdal Eren, 17 Mart 1980 tarihinde mahkeme heyetine sunduğu ve dava dosyasının 86. dizininde yer alan el yazısında “öldürme kastı bulunmadığını” belirtti. [1]
    Yurtsever Devrimci Gençlik Derneği üyesi Erdal Eren, 2 Şubat 1980 günü gösteri sırasında çıkan çatışmada er Zekeriya Önge'yi öldürdüğü iddiasıyla tutuklandı. Erdal Eren, yargılanarak 19 Mart 1980 tarihinde idama mahkûm edildi. 12 Eylül Askeri Müdahalesinden sonra Milli Güvenlik Konseyi tarafından onaylanan karar, 13 Aralık 1980'de 19 yaşındayken Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi'nde infaz edildi.
    Nüfustaki doğum kaydı 25 Eylül 1961 olan Erdal Eren'in, temyiz aşamasında Avukatları davayı sürümcemede bırakmak için fizyolojik olarak 18 yaşından küçük olduğunu öne sürdüler, gerçek yaşının tespiti için kemik grafilerinin çekilmesini ve tıbbi tespit yapılması istendiler. Herkes bilir ki Anadoluda çocuklar nüfusa geç kayıt edilir, erken kayıt, yani çocuk doğmadan kayıt diye bir durum dünyanın hiç bir yerinde görülmemektedir. Avukatların asıl amacına vakıf olan Askeri Yargıtay Daireler Kurulu, "doğum tarihinde bir ihtilaf olmadığı" gerekçesiyle bu talebi kabul etmedi ve cezayı onayladı.[1]
    3 ...