sevgili

entry1799 galeri video1
    127.
  1. sevgiliye açık mektup 2

    tam 4 bahar geçti tanışalı... özlemimden bir gıdım gittiyse göt olayım hemde vergi dairesinde çalışan teyzelerin yayvan götünden...
    böyle göğsümün üstüne oturan bişey var. gitmek bilmiyor, nasıl bir daralmadır?. hakkaten gitmek bilmiyor. biraz dindireyim dedim şu ağrıyı. mübarek gecede tanrı'dan dilediğim dileklerin basına seni koydum. peyami amcanında dediği gibi "bu tevekküle karışan bir memnuniyetsizliğin ifadesiydi" her boku yaptım gerisini sana bıraktım ya rab! diyip duamı ettim. neyse konuyu epey saçma bir yerlere taşımak istiyorum..
    eskiden annemi çok özlerdim, sonra kardeşlerimi.. falanda filanda bu şekilde bir sıra yapmıştım. bir gece aramadılar mı tereddüte düşüyordum.. zamanla oda gitti. nedendir bilmiyorum ama sanırım mesafeden dolayı.
    okula ilk geldiğim sene her hafta ailemin yanına giderdim. uzağa alışkın değilim ya herhalde ondan.... hele ilk haftalar eve gittiğimde annemin sözleri kulaklarımda hala "aman da aman. oğlum gelmiş. yeşil gözlüm..anasının bi tanesi, eşşek kadar olmuşta başka şehirde okurmuş..."gibi bu sevgi pıtırcıklarını bir sayfa kadar uzatırım..gerek yok. çünkü ilerisini düşündükçe gerisi tırt..
    dedim ya sadece ilk hafta böyleydi. üçüncü haftadan sonra kapıyı anahtarımla açtığımda "hee yeşil gözlüm sen mi geldin ? bi çay koy kendine gel kahvaltı yapıyoruz" sözleriyle karşılaşıyorsun.
    ulan hani geçen hafta beni lord çocuğu gibi karşılıyordunuz? hani geçen hafta....
    sevgisinden şüphe ettiğimden değil, büyümenin verdiği rahatsızlığı dile getiriyorum.
    konu sapıttı. ama sapsın boşver nihayetinde konuyu sana bağlayacağım .
    işte bu mesafeler, ailemin büyüdüm diye beni iplememesi, aramızdaki arkadaşlığı benim için farklı duygulara taşıdı. kodumun duygularıda hani o göğsümün üstündeki o daralmayı yarattı. ulan yoksa o karabasan mıydı? ööeeh neyse.
    ......
    diyorlarki "ne yazıyorsun buraya, ya okumuyorsa yazdıklarını? "
    bunları okuyup okumaman beni ilgilendirmiyor . karşımdasın gibi yazıyorum sana. yazıyorum.. siliyorum... yazıyorum... siliyorum....yazıyorum..
    sana yanlış bir kelime mi kullandım? hemen siliyorum. kırıcı bişey mi söyledim, özür dilememe bile gerek kalmadan backspace yapıyorum. senle konusurken iki cümleyi peşi sıra getiremeyen ben, şimdi istediğim kelimeyi seçip, konuşmamıza istediğim gibi yön verebiliyorum. hemde bana hiç itiraz etmiyorsun. en çokta bu hoşuma gidiyor.
    evvelden senle konustuğumuz zaman, aksamına eve geldiğimde günü vtr sini gözümün önünden geçirirken, "keşke şöyle deseydim, keşke böyle deseydim" diye hayıflanıyordum. şimdilerde ise öyle bir derdim de yok.. keşke diye söylediklerimi araya sıkıştırarak söylüyorum...
    öff yeter ağrı şiddetlendi. f1 pilotlarına binen ci kuvveti midir ne bokumdur onun gibi bişey bu.
    yazamıyorum şimdi. başka zamana..
    3 ...