akla genellikle, şıklık yarışına girmiş ünlüleri getirir. kırmızı halı üstünde, etrafınızı 360 derece çevrelemiş basın ordusuna yetecek sayıda poz verdikten sonra, yapmacık gülümsemelerle birlikte diğer davetlilerle sohbete dalınır. sohbet biter salona geçilir. tören başlar ancak heyecandan mıdır nedir bilinmez ihtiyaç giderme sorunu doğar ansızın. kenarda bu ihtiyaç molası anında, yokluğunuzu aratmamak için süslenmiş, giyinmiş, kuşanmış insanlar bekletilir. sadece birkaç dakikalığına ünlü taklidi yapan yüzdeki büyük mutluluk, işinizin bitmesi ve yerinize dönmeniz ile yerini hüzne bırakır. ödüller bir bir sahibini bulurken, saatler birbirini kovalar. siz de birini aldıysanız ne mutlu. o kadar süs, caka hakettiğini bulmuştur. yok eğer almadıysanız umutlar bir sonraki filme miras kalır.. tabi bunlar oscara adaysanız gerçekleşecek işlerdir. olayın tv izleyicisine yansıyan tarafı daha bir içler acısıdır. ortaya konulan sehpa etrafındaki 2 sandalyede oturan 2 yorumcu bitmek bilmeyen yorumları ile insanı bunalıma sokar. yoruma ara verseler de töreni izlesek diye iç geçirilir. ancak daha fazla dayanamayan gözkapakları geçen zamana yenik düşer ve kimlerin ödül aldığı sabah alınan gazeteden öğrenilir.